Hububat fiyatlarının bu yıl TMO'nun açıkladığı rakamların üstünde seyretmesi çiftçiyi biraz olsun rahatlatırken, kurdaki artışlar çiftçiyi şimdiden düşündürmeye başladı.
Tüm dünyada 19 milyon insana bulaşan koronavirüsün ikinci dalgasının gelip gelmeyeceği yönündeki endişeler, Lübnan'ın Beyrut Limanı'ndaki patlama, Türkiye'de dövize talebin güçlenmesi, alınan swap kısıtlamaları nedeniyle yabancı yatırımcının Türkiye piyasasına güveninin düşmesi gibi faktörler altın, döviz piyasasında yeni rekorları da beraberinde getirdi.
Uzun bir süredir yükselişini sürdüren altın fiyatları da yeni rekorlar kırdı. Peki, kur ve altın piyasasında yaşanan bu fiyat hareketlilikleri çiftçi için ne anlam ifade ediyor?
 
Bu yıl hububat fiyatlarının TMO'nun açıkladığı taban fiyatların üstünde seyretmesi çiftçiyi biraz olsun rahatlatmıştı. Ekmeklik buğday TMO tarafından 1650 TL olarak açıklanırken, fiyatlar bu rakamın üstünde seyretmiş, 1930 TL’ye kadar çıkmıştı. Çiftçi ürününü bu yıl iyi bir fiyattan sattığı için sevinirken, özellikle kurdaki artışlar, çiftçinin sevincini de altı götürdü.
Altın fiyatlarındaki yükseliş dolaylı yoldan etkilese de özellikle dolardaki yükseliş, çiftçiyi şimdiden kara kara düşündürmeye başladı. Çünkü dolardaki her birim artış, çiftçinin yeni dönemde girdi maliyetlerini de o oranda artıracak. Mozot, gübre, ilaç ve yem fiyatları artan kur fiyatlarından doğrudan etkileneceği için maliyetler bu kalemlerde ciddi oranda artacak. Diğer yandan çiftçilerin şimdiden piyasada gübre sıkıntısı yaşamaya başladığı da kaydediliyor.