ET ve Süt Krizi Kapıda…

Balıkesir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Çetin “inek ve düve kesimleri hız kazandı. Bu kesimlerin durması için yem süt paritesinin hayata geçirilip en az 1 litre süt ile 1,5 Kg yem alınması gerekir. Başta yem, elektrik ve mazot gibi girdi maliyetlerimizde ciddi oranda artışlar oldu. Bu artışlar karşısında süte yapılan zam yetersiz kaldı. Artan girdi maliyetlerine üreticilerimiz yenik düştü.

1-2 ay sonra ciddi süt ve et krizi yaşayacağının açık bir göstergesidir. Şayet bu yanlıştan dönülmez ise dişi hayvanlar kesilecek bugün istenilen fiyatın en az 2-3 katı bir fiyatı konuşuyor olacağız. “dedi. 

Başkan Çetin açıklamasında şunları kaydetti.

“Bugün üyelerimizle beraber sesimizi daha güçlü duyurmak için buradayız. Hepimiz zor günlerden geçiyoruz. Özellikle başta yem, elektrik ve mazot gibi girdi maliyetlerimizde ciddi oranda artışlar oldu. Bu artışlar karşısında süte yapılan zam yetersiz kaldı. Artan girdi maliyetlerine üreticilerimiz yenik düştü.

“İnek Düve Kesimleri Hız Kazandı.”

Bunun sonucunda inek ve düve kesimleri hız kazandı. Bu kesimlerin durması için yem süt paritesinin hayata geçirilip en az 1 litre süt ile 1,5 Kg yem alınması gerekir. Aksi halde üretim sürdürülemez. Ana olmazsa dana da olmaz. Biz gece gündüz yaz kış demeden 365 gün kesintisiz üretim yapanlar olarak emeğimizin karşılığını istiyoruz. Yaşadığımız zorluklar karşısında zarar etmeden üretim yapmak istiyoruz.

“Zararına Üretim Yapıyoruz.”

Ancak gelinen noktada bizler zararına üretim yapıyoruz ve her geçen gün küçülüyoruz ya da sektörden çıkıyoruz. Bu da ülkemizin 1-2 ay sonra ciddi süt ve et krizi yaşayacağının açık bir göstergesidir. Şayet bu yanlıştan dönülmez ise dişi hayvanlar kesilecek bugün istenilen fiyatın en az 2-3 katı bir fiyatı konuşuyor olacağız.

Üretim faaliyetini bitiren yetiştiricilerimizi bir daha tekrar bu işe döndüremeyiz. Bugün hayvancılık ve tarımla uğraşanların yaş ortalaması 55 yaşın üstünde, buda bizler için ilerleyen yıllarda ciddi sorun teşkil edecektir.

“Girdi Maliyetleri Düşürülsün.”

Üretim yapabilmek için girdi maliyetlerimizin düşürülmesini istiyoruz. Yarın yem ve diğer girdi maliyetlerinin fiyatının ne olacağını bilmiyoruz. Bizler de yem sanayicisi ve süt sanayicisi gibi ürettiğimiz sütün ve etin fiyatını belirlemek istiyoruz. Aynı gemideyiz diyoruz fakat yükü hep biz üreticiler çekiyoruz. Yem ve süt sanayicisinin de elini taşın altına sokmasını istiyoruz. Ulusal süt konseyinde biz üreticilerin daha fazla söz sahibi olmasını istiyoruz. Konsey üyelerinin sadece 3’ü üreticileri temsil ediyor. Süt fiyatı belirlenirken biz üreticilerin ve birliklerin görüşü alınmıyor. Buda yanlış bir fiyat politikasının çıkmasına neden oluyor. Enflasyon yükselecek kaygısıyla sadece süt fiyatına baskı uygulanıyor. Ancak birçok gıda ürününün fiyat artışları da engellenemiyor.

“Yem de Çuval Başına Destek İstiyoruz.”

Süt fiyatlarının artmasının önüne geçmenin tek yolu biz üreticilere yem alımlarında çuval başına destek verilmesi ya da yem fiyatların makul seviyelere çekilmesidir. Toprak Mahsulleri ofisinin vermiş olduğu arpa ve mısır yeterli gelmiyor. Tüm bunlarda yapılamıyorsa 1 TL olan Süt desteği arttırılmalıdır ve kısa zamanda üreticilerin hesabına yatırılmalıdır. Bizler artık her yeme zam geldiğinde ya da diğer girdi maliyetlerine zam geldiğinde sürekli süt fiyatlarında değişiklik beklemek istemiyoruz. Bunun bir sistem dahilinde her ay düzenlenmesini talep ediyoruz. Yem fiyatları baz alınarak parite kuralının uygulanmasını istiyoruz. Zarar etmeden, hayvanlarımızı kesmek ya da satmak zorunda kalmadan üretim yapmak istiyoruz.1 kg yemin fiyatı 6 TL, 1 kg süt ise şuan 4.70 TL,  1 Nisan itibariyle 5.70 TL olacak fakat bu fiyatın içinde nakliye ve soğutma bedeli var. Bunlar düşünce üreticimizin eline 5.20-5.40  TL arası bir para geçecek. Bin bir zorluklarla ürettiğimiz sütün fiyatı maalesef bizim üretim maliyetlerimizin altında kaldı.

Sonuç olarak;

  • Bizler üretime devam etmek istiyoruz.
  • İneklerin kesime gitmemesini istiyoruz.
  • Çocuklarımızın ve torunlarımızın süt içmesini istiyoruz.
  • Devletimizden bizi desteklemesini istiyoruz.
  • Desteklemelerin günün koşullarına uygun olmasını ve zamanında hesaplarımıza yatmasını istiyoruz.” Dedi.