Brezilya Avustralya'dan canlı hayvan ithal eden Türkiye , Rusya'dan da et almaya başladı. Türkiye Polonya, Fransa, Macaristan, Romanya ve Bosna-Hersek üzerinden de et alımını 18 milyon kiloya çıkardı.
Et fiyatlarındaki yükselişi durdurabilmek için hükümet hayvancılık sektöründe ithalata tam gaz devam ediyor. Hem tarım, hem de hayvancılık sektöründe yapılan ithalatla, köşeye sıkışan besici bankalara olan kredi borcunu ödeyemediği için iflas noktasına geldi.
Arjantin, Brezilya Avustralya'dan hayvan ithal eden Türkiye, Rusya’dan da et almaya başladı.
Rusya'nın Türkiye'ye sığır eti tedarik etmeye başladığı, kümes hayvanı eti tedariki için de çalışmaların sürdüğü öğrenildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında BRICS Zirvesi'nde Rusya'dan et ithalatı konusu tekrar gündeme taşındı.
Rusya Başbakanı Yardımcısı Aleksey Gordeyev, Rusya'nın Tver bölgesine yapıtığı bir iş gezisi sırasında gazetecilere verdiği demeçte "Sığır etinin ilk partisi Türk pazarına teslim edildi. Kümes hayvanı eti tedariği için de büyük umutlar var" ifadelerini kullandı.
Gordeyev, Türk şirketlerinin Rus pazarında aktif pozisyonları olduğunu hatırlatarak, "Ancak, birbirini tamamlayacak şekilde ve karşılıklı ticaret halinde dengeyi kurmak mümkündür" dedi.
Gordeev, bu yıl Rusya'nın 300 bin ton et ürünü ihraç ettiğini belirterek, bunun 1 milyon tona yükseltilmesi gerektiğini söyledi. Gordeyev açıklamasında ayrıca, "Çin pazarının da açılması için çalışmaların sürdüğünü ve bunun için de umutlarımız var "dedi.
2017 verilerine göre, Türkiye Polonya, Fransa, Macaristan, Romanya ve Bosna-Hersek üzerinden et alımı yapıyor. Rusya ile birlikte et ithal edilen ülke sayısı 6'ya çıktı. Bu ülkelerden alınan etin toplamı 18 milyon kiloya çıkarken, sadece Bosna Hersek'ten kemiksiz et alınıyor.
Rusya ile et ithalatı 2016 yılından bu yana gündemde olan bir konu. Dönemin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eşref Fakıbaba da, konuyla ilgili olarak mart ayında yaptığı açıklamada "Ülkeler bazen siyasi olarak birbirleriyle alışveriş yapmak zorunda kalıyorlar. Gittiğiniz ülkede şunu söylüyorlar, diyorlar ki, 'Biz sizden bu kadarlık mal alıyoruz siz bizden ne alacaksınız?' Bu konuda Türkiye'nin bazen sıkıştığı durumlar oluyor. En fazla bu et konusunda oluyor. Et gündeme geliyor. Genelde ülkelere gittiğimizde mutlaka ihracat ve ithalat şeması ortaya çıkıyor ve ülkelerle oturup bir yerde anlaşmak zorunda kalıyorsunuz. Genelde halkın sandığı gibi Türkiye'nin çok büyük et ihtiyacından değil genelde siyasi amaçlı olarak ihracat yaptığınız ülkelerden ithalatta yapmak zorunda olduğunuzdan dolayı bazı kalemlerde böyle şeyler gündeme gelebiliyor" demişti.
Hal böyle olunca iç piyasada yerli besici, üretici can çekişiyor. İthal etler ise ülkeye gelmeye devam ediyor. Böyle giderse yakında ne ana nede dana kalacak.  Yine böyle devam ederse içerde ne yerli besici nede üretici  kalacak. Tüketici açısından ise nerde o mis kokulu kekikli etlerimiz diye de serzenişler gelecek.