Ülkemizde deniz ürünleri üretiminin ortalama %60’ını tek başına oluşturan hamsi, Karadeniz Bölgesi kültürünün bir parçasını oluşturmuş, istihdam ve ekonomik faaliyetin yanında edebiyattan türkülerine kadar konu olmuş bir canlıdır. TÜİK-2017 verilerine göre avlanan deniz ürünlerinin içerisinde (269.676 ton) hamsi tek başına birinci sıradadır (158.093 ton). Görüldüğü üzere tek başına hamsi avcılığından elde edilen ürün miktarı ülkemizin toplam üretim miktarında belirleyici olmaktadır. Geçmişten günümüze hamsi avcılığının gelişimine bakıldığında, balıkçılarımızın deneyim kazandığı, teknolojik gelişmelerin balıkçı teknesi sahipleri tarafından takip edildiği ve buna bağlı olarak günümüzde hamsi av filomuzun modern teknik donanıma sahip olduğu görülmektedir.
Ülkemizde balıkçılık yönetiminde son yıllarda bazı önemli adımlar atılmıştır. Bu çalışmaların bir kısmı AB uyum kapsamında veya Akdeniz Genel Balıkçılık Komisyonu (GFCM) gibi uluslararası kurum ve kuruluşlarla ortak çalışmalarla yürütülmektedir. Tarım ve Orman Bakanlığı,  Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğünün yürüttüğü çalışmalar sonucunda Su Ürünleri Bilgi Sistemi (SUBİS) ve Balıkçı Gemilerinin İzlenme Sistemi (BAGİS) oluşturulmuş, tekne ve av verileri web üzerinden kayıt edilmeye başlanmıştır. Balıkçılık aktivitelerinin izlenmesi açısından son derece önemli bir uygulama olmuştur. Ayrıca avlanan balıkların belirli liman ve barınaklardan karaya çıkarılmasını sağlamak için karaya çıkış noktalarına liman ofisleri kurulmuştur.
Bütün balık türleri için uygulanan yönetim aktiviteleri yanında sadece hamsi avcılığını ilgilendiren bazı uygulamalar da yürürlüğe alınmıştır. Son yıllarda hamsi sezonu boyunca gündüzleri avcılık yapılmamakta gece avcılığı yapılmaktadır. Avlanan hamsinin nakli sırasında hamsi nakil belgesi düzenlenmesine başlanmıştır. Günümüzde uygulamaya aktarılan bu kararların hamsi türünü korumaya yönelik etkileri olumlu sonuçlar vermektedir.



Hamsi yönetim politikası için pek çok araştırma yapılmaktadır. Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından 1989’da başlayan dönemsel hamsi çalışmaları 2005’den beri sürekli izleme projeleri ile devam etmektedir. 2013 yılından itibaren yapılan çalışmalarla hamsi hem karaya çıkış noktalarında hem de denizden akustik yöntemlerle takip edilmektedir. Gürcistan yetkililerinden gelen davet üzerine bu yıl ilk kez Karadeniz’in Türkiye kıyılarında yapılan çalışmalara Gürcistan kıyıları da eklenerek akustik seferlere devam edilmiştir. Böylece ilk kez Tarım ve Orman Bakanlığına ait bir araştırma gemisi ile yabancı ülke sularında araştırma seferi icra edilmiş ve ülkemizin uluslararası denizlerde de araştırma kabiliyeti gözler önüne serilmiştir.  

Hamsi avcılığının yıllık sezon değerlendirilmesi için, balıkçılık sezonunun nisan ayı itibari ile son bulmasına müteakip mayıs ayı içerisinde Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından hamsi çalıştayı yapılmaktadır. İlki 2010 yılında yapılan ve bu yıl 7.si düzenlenecek olan hamsi çalıştayına, balıkçılar başta olmak üzere TAGEM, BSGM, üniversitelerin ilgili fakülteleri, enstitüler, kooperatifler, birlikler, sivil toplum örgütleri ve diğer kamu kurum ve kuruluşları katılım sağlamaktadır. Çalıştaylarda Hamsi stoklarının sürdürülebilir kullanımı ve yönetimi, av filosunun takibi, karaya çıkarılan balık miktarının izlenebilmesi ve sürdürülebilirliği ile ilgili konularını içeren çalışmalar sunulmaktadır. Ayrıca Enstitü araştırmacılarının sahada balıkçı ile birlikte çalışmalar yaparken, balıkçının karşılaştığı problemleri, sektör sorunlarını analiz edebilme ve sorun çözümüne odaklı panel de çalıştay içerisinde görüşülebilmektedir. Karar verme aşamasında üniversitelerden, BSGM ve sektör çalışanlarından fikir alışverişinde bulunulmaktadır. Her çalıştay için hamsi balıkçılığının diğer ülkelerdeki uygulamalarını görebilme amaçlı yurt dışından davet edilen konu uzmanları ile de bu çalıştaylar uluslararası bir boyut kazanmıştır. Bu güne kadar kadar Gürcistan, Ukrayna, Rusya ve Peru’dan uzman bilim adamları katılım sağlamışlardır.

Hamsi tarihte olduğu kadar bugün de Türkiye ve Karadeniz için çok önemli bir balık türüdür. Gelecekte de Türkiye balıkçılık sektörü için önemli rol oynamaya devam edecektir. İnsanlarımızın beslenmesi, istihdamı ve ekonomisi için hamsi stoklarında sürdürülebilirliğin sağlanması kaçınılmaz bir zorunluluktur. Stokları etkileyen başta deniz kirliliği olmak üzere çevre sorunları, küresel iklim değişikliği ve bunun yarattığı işgalci türlerin Karadeniz’e girişi gibi çok boyutlu sorunların kısa vadede üstesinden gelmek mümkün değildir. Mümkün olan en akılcı yönetim önlemi avcılığının bilimsel esaslar çerçevesinde düzenlenmesi olacaktır.
 
 N. Selda BAŞÇINAR, Murat Erbay, Ahmet Faruk YEŞİLSU
Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü, Trabzon