Son günlerdeki müsilaj olayı ile, her şeyi ile bizim olan denizimize gözümüz gibi bakmamız gereği bir daha ortaya çıktı.

Müsilaj, fitoplanktonlardan oluşuyor. Fitoplankton denizdeki  besin zincirinin en küçük canlısıdır. Fitoplanktonların aşırı birikmesi olumsuz etkilere yol açıyor. Deniz kirliliğine bir de deniz suyu sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi eklendiğinde,  fitoplanktonlarda patlama yaşanıyor, çoğalıyor. Aşırı şekilde çoğalarak denizdeki oksijeni azaltan fitoplanktonlar bu nedenle diğer canlıların ölümüne yol açıyor. Ayrıca müsilaj, çok sayıda bakteri vb zararlı organizma için de önemli bir çoğalma ortamı oluşturuyor.

Marmara sadece İstanbul’dan ibaret değil, kıyısı olan illerde 35 milyondan fazla insan yaşıyor. Bu insanların yaşadığın şehirlerin atıkları, sanayi atıkları, plastik atıklar, gemi atıkları, iklim değişikliği nedeniyle deniz suyu sıcaklığının yükselmesi, arıtma tesisleri yetersizliği vb Marmara ya kıyan etkilerden bazılarıdır.

Yani müsilaj, aynı zamanda kirlenmenin bir belirtisidir. Bunları kullanan planktonlar denizin rengini değiştiriyor. İklim değişikliğinin etkisi ile deniz suyu sıcaklığının (Marmara Denizinin normal değerlerinin 3-4 derece ) üzerine çıkmış olması da durumu tetikliyor.

Bir süre sonra müsilaj, akıntının hızı ve rüzgara bağlı olarak batıyor. Çökünce deniz dibindeki  kabuklular, süngerler, dipte yaşayan balıklar gibi canlıları da yok ediyor. Toplu ölümlerine  sebep oluyor.

Marmara Denizimizde, Müsilaj dışında da (bir kaç küçük iyi çaba dışında) denizi kötü etkileyen bir çok olumsuzluk nedeniyle; Biyoçeşitliliğin kaybına ve besin zincirinde zorlanmaya, deniz ekosisteminin bozulmasına, balıkçılığın  yok olmasına giden bir yola girilmiştir.

Öneriler:

1-Marmara denizini detaylı ve sürekli çalışacak bir Enstitü ( MARMARA SU ÜRÜNLERİ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ) kurulması;

 Bandırmadaki  enstitünün küçük bir birimi yerine , Alt yapı ve  personel olarak iyi donatılmış müstakil bir Enstitü kurulması ve Marmara denizinin her karışının izlenmesi gerekir.

2-MARMARA DENİZİ EKOSİSTEM YÖNETİMİ EYLEM PLANI

Bazı belediye ve STK ların gösterdikleri küçük gayretler iyileştirmede sınırlı bir etkiye sahip kalıyor.

Marmara denizine komşu şehir ve sanayi tesisleri atıkları, gemi seyrüseferi ve balıkçılık yönetimi, deniz suyu kalitesi izlenmesi gibi temel başlıkları ve bunların altında düzenlenmiş, detaylı planları, denetim izleme ve tavizsiz yaptırımları içeren; resmî/ özel/STK ... tüm kurum ve kuruluşları bağlayıcı özel mevzuata haiz eylem planını hızlıca  uygulamaya konulmalıdır.

Dr. Ali Ayar

Tarım ve Orman Uzmanı