Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, Doğu Anadolu’nun zengin meralarının daha iyi değerlendirilmesi gerektiğini bildirerek, “Bölgedeki 14 il, ülke mera toplamının yüzde 37,1’ine sahip. Buna karşın koyun sayısında payı yüzde 26,8’de, keçide yüzde 14,1’te kalıyor” dedi.
Çelik, yaptığı açıklamada, Doğu Anadolu’da 2019 yılında 10 milyona yakın koyun 1,6 milyona yakın keçi varlığı bulunduğunu, 2020 yılında 55 milyon başa çıkan küçükbaş varlığı düşünüldüğünde, bu sayıların 2020 yılında koyun sayısının 11,4, keçi sayısının 1,7 milyonu, toplamda 13,1 milyonu aşacağını tahmin ettiklerini belirtti.
Mera varlığı dikkate alındığında bölgedeki küçükbaş varlığının mevcut verilere göre en az 20 milyon olması gerektiğini vurgulayan Çelik, “bu durumda mevcut mera varlığı ve verimiyle küçükbaş hayvan sayısı sadece Doğu Anadolu’da 7 milyondan fazla artırılabilir. Bu rakam mera alanları ve verimi artırılır, ülke küçükbaş hayvan varlığı 90 milyona çıkarsa Doğu Anadolu’nun küçükbaş hayvan varlığı rahatlıkla 30 milyonu geçer ” dedi.
 
-Bölgedeki mera alanları Marmara’nın 15,2, Ege’nin 15,7 katı
 
Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre Doğu Anadolu’da 4 milyon 337 bin 580 hektar mera alanı bulunduğu bilgisini veren Çelik, şunları kaydetti:
“Bu rakam 1970 yılında Doğu Anadolu’da 9 milyon 162 bin 100 hektardı. Meraların önemli bir bölümü kaybedildi. Yine de mevcut mera alanı açısından bölge, İç Anadolu’nun önünde bölgeler açısından birinci sırada. Bölgedeki meralar İç Anadolu’dan 170 bin 946 hektar daha fazla. Bölgenin Karadeniz Bölgesinin 3,4, Güneydoğu Anadolu Bölgesinin 5,5, Akdeniz Bölgesinin 7,5, Marmara Bölgesinin 15,2, Ege Bölgesinin 15,7 katı mera alanı var. Bu zenginlik daha iyi değerlendirilmelidir.”
 
-Doğu Anadolu mera verimliliğinde Karadeniz’in ardından ikinci sırada
 
Doğu Anadolu Bölgesindeki meraların verimlilik açısından da dikkat çektiğini bildiren Çelik, “İç Anadolu, Doğu Anadolu’ya yakın bir mera alanı olmakla birlikte verimliliği düşüktür. Buna karşın Doğu Anadolu Bölgesindeki meralar kuru ot verimi açısından zengindir. Hektar başına kuru ot verimi, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da 450, Akdeniz Bölgesinde 500, Ege ve Marmara Bölgelerinde 600 kilogramda kalırken, Doğu Anadolu Bölgesinde 900 kilogramı bulmaktadır. Kuru ot veriminde bölgeler arasında sadece Karadeniz Bölgesi 1000 kilogramla Doğu Anadolu Bölgesini geride bırakmaktadır. Karadeniz Bölgesinden sonra en verimli meraların bulunduğu bölge çok daha fazla koyun ve keçi besleyebilir” dedi.
 
-Potansiyel üstünlükleri iyi değerlendirilirse bölgenin geleceği parlak
 
Tarım alanları açısından sınırlı olan Doğu Anadolu Bölgesinin, küçükbaş hayvancılıkla önemli bir gelir artışı sağlayabileceğini bildiren Çelik, şu bilgileri verdi:
“Doğu Anadolu Bölgesi, zor iklim ve arazi koşullarına sahip, nüfus yoğunluğu düşük, büyük pazarlara uzak, sanayinin gelişmediği bir bölgemiz. Ancak zengin su kaynaklarına ve mera alanlarına sahip, madencilik açısından potansiyel arz eden bir bölge. Gelişmeye müsait. Potansiyel üstünlükleri iyi değerlendirilirse bölgenin geleceği parlak olacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’nin tarım ve hayvancılığa inanmaları, kırsala, tarım ve hayvancılığa, özellikle küçükbaş hayvancılığa verilen destekleri artırmaları bizleri daha da umutlandırıyor. Bu alana destek verilmesi bu ülkenin en önemli sorunlarının da çözüm yollarından biri olacaktır.”
 
-Mera alanları artırılmalı
 
Türkiye’nin tarım ve hayvancılık potansiyeli çok büyük bir ülke olduğunu vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:
“Mülteci ve yabancılarla birlikte 88 milyonluk bir ülkenin gıda güvencesini çiftçimiz, yetiştiricimiz sağlıyor. Yakın çevrede tarım ve hayvancılıkta bizimle yarışacak bir ülke de yok. Bu ülkenin hala yeterince kullanılmayan tarlaları, otlakları var. Suya kavuşturulmamış 1,9 milyon hektar alan bulunuyor. Türkiye, verimli tarım alanlarını korumalı, sulama yatırımlarını tamamlamalı, kırsalda nüfusu tutacak kırsal kalkınma projeleri uygulamaya koymalı, tüm tarım arazilerini tarımsal üretim için kullanmalıdır. Hayvancılığın en ucuz yem kaynağı mera ve çayırlardır. Ülkemiz şartlarında meralar olmadan küçükbaş hayvancılık yapmak mümkün değildir. Mevcut mera ve çayırların alanı yetersizdir. Son 70 yılda mera ve çayır alanının yüzde 60’dan fazlası orman ve tarım alanlarına dahil edilmiştir. Bitkisel üretim yapma imkanı olmayan ve alanı 15,8 milyon hektarın üzerindeki diğer tarım arazileri de mera kapsamına alınmalıdır. Çayır ve meralar ıslah edilerek verimleri artırılmalıdır.