Değerli okuyucular bir bardak süt içerken hiç şu sorular aklınıza takıldı mı? Hiç şunları düşündünüz mü?

Mesela;

Sofralarımıza gelen sütler nasıl elde ediliyor?

Bunları çiftçimiz hangi şartlarda üretiyor ve maliyeti ne kadar?

Bakın bu son sorunun cevabını çözmekle işe başlayalım isterseniz. Şimdi İlk düşündüğüm şey acaba sütün resmi fiyatı nedir ve ülke çapında bunu kim belirliyor?

Arkadaşlar konunun yetkilisi tabi ki Ulusal Süt Konseyi’dir. Her yıl düzenli olarak Tarım ve Orman Bakanlığı gözetiminde, Ulusal Süt Konseyi yetkilileri tarafından alınan kararlar çerçevesinde ülkemiz taban süt fiyatları belirlenmektedir.  Konsey sadece tavsiye kararı almaktadır ve tarafları uzlaştırmaya çalışır.  

Peki, o zaman Ulusal Süt Konseyi acaba bu konuda neler yazmış? Hangi veriler üzerinden nasıl bir maliyet belirlemiş? Şöyle bir inceleyelim, isterseniz.

Konseyin resmi internet sitesinde; 600 kg gelen Holstein ırkı bir inek üzerinden Marmara, Ege, İç Anadolu ve Akdeniz Bölgelerindeki veriler baz alınarak hazırlanmış, buna göre bir maliyet tablosu ortaya çıkarılmış ve birim maliyetler de aşağıdaki gibi belirlenmiştir:

TEMEL KABULLER

Irkı

: HOLSTEİN

Canlı Ağırlık (Kg)

: 600

Süt Verimi/Gün (Lt)

: 20

Buzağı Fiyatı (Tl/Baş)

: 2400

Gübre Fiyatı (Tl/Ton)

: 0

Bu hesaba göre; saydığım bölgelerde Mart 2021 itibariyle 1 litre süt maliyeti de 2,74 TL bulunmuştur. Daha sonraki dönem maliyetlerine dair bir bilgiye rastlamadığım için en son Mart ayı verilerini yazmak durumunda kaldım. Ancak bu bile kafamızda bir fikir oluşturmaya yetti.

Şimdi, o günkü şartlarda hayvanın günlük yem tüketim ve karşılığında süt üretim miktarları;

karma yem (9 kg/gün), Mısır Silajı (19 kg/gün), yonca (3 kg/gün), saman (2 kg/gün) yediği tahmin edilmiş ve buna göre de günde 20 litre süt verdiği ön görülerek hesap yapılmıştır. Sonunda yukarıda belirttiğim gibi 2,74 TL maliyet hasıl olmuştur. Aşağıdaki tabloda da

2021 yılı için Konseyin önerdiği 1 litre çiğ süt tavsiye satış fiyatı da belirlenmiştir.

Tablo 1. 2021 Yılı Çiğ Süt Tavsiye Fiyatları (TL)

Dönemler – 2021

Çiğ Süt Tavsiye Fiyatı (TL)

Sınıf

Yağ Değeri (%)

Protein Değeri (%)

1 Ocak – 30 Nisan

2,80

3,6

3,2

1 Mayıs – 30 Haziran

2,90

A Sınıfı

3,50 ve üzeri

3,10 ve üzeri

2,85

B Sınıfı

2,80

C Sınıfı

1 Temmuz – 30 Eylül

3,20*

3,5

3,1

1 Ekim – 31 Aralık

3,20*

3,6

3,2

*Yağ ve protein oranlarındaki her bir dizyem (%0,1’lik değişim) için ± 5 Kuruş fark uygulanacaktır.

 (https://ulusalsutkonseyi.org.tr/2021-yili-cig-sut-tavsiye-fiyatlari-3139/) sayfasından alınmıştır.

Şimdi 2021 yılı Ulusal Süt Konseyi verilerine göre;

 

Ocak-Nisan Dönemi tavsiye fiyat 2,80 TL/litre üzerinden basit bir hesap yaparsak:

Günlük Süt Miktarı 20 litre x tavsiye fiyat 2,80 TL/Lt = 56 TL kazanç sağlanırken,

Günlük Tüketilen Yem Miktarı 39,3 TL + günlük yapılan masraflar 20,25 TL = 59,55 TL

Süt geliri 56 TL - Giderler 59,55 TL = - 3,55 TL fark oluşmaktadır.

Görüldüğü gibi hesap sonunda eksi bakiye elde edilmektedir. Bu da işletmenin zarar etmesi anlamına gelir.

Tabi, şimdi bir başkası çıkıp “hocam o hesap yanlış, öyle değil de böyle olmalıdır” diyebilir. “Verilen rakamlar hatalı, doğrusu şudur “ gibi cevaplar da olabilir. Ancak ben ülkemizde sütü toptan alan ve satanların özellikle baz aldığı, Ulusal Süt Konseyi rakamlarını kullanarak bir değerlendirme yaptım. Bunu göz ardı etmeyin ve bundan başka bir mana da çıkarmayın lütfen.

Aslında mandıralarda elde edilen süt gelirinin işletme masraflarını karşılaması, hatta küçük de olsa bir kar elde edilmesi beklenir ve buzağı satışlarıyla da bu karın artırılması hedeflenir. Fakat maalesef, yüksek girdi maliyetleri genelde bu hesabı boşa çıkarmaktadır.

Değerli dostlar bu çerçeveden bakıldığında binbir emek ve zahmetle önümüze getirilen süt için, hiç bir işletme doğru düzgün kar elde edemez. Kar etmeyen bir iş kolu da sürekli taraftar kaybederek batmaya mahkumdur. Bu sebeple tavsiye kararları alınırken ya da piyasa regüle edilmeye çalışıldığında, biraz daha dikkatli olmalı ve hakkaniyeti gözeterek davranmalıdır. Bu Milli bir görevdir ve hepimizin de boynunun borcudur. Böylelikle hem üretici hem tüketici aldanmadan işini yürütsün ve bu güzelim iş kolu da batmadan devam edebilsin. Aksi halde, istenen fiyatların çok üzerinde bir süt fiyatı ileride belirlense dahi süt üreticisi bulmakta zorlanacağız. Kimseyi hayvan besleyip süt üretmeye razı edemeyeceğiz. Umarım korktuğumuz başa gelmez, herkes üzerine düşeni fazlasıyla yapar. Herkese iyi bayramlar…

Dr. Hakan Keçeci 

Bingöl Üniversitesi Veteriner Fakültesi

İç Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı