İslam’ın iki bayramından biri olan Kurban Bayramı,  Allah’a teslimiyeti ve sadakatin sembolünü oluşturmaktadır. İfade ettiği manevi atmosferle her yıl, tüm dünyada etkisini göstermektedir.

Kurban ibadetinin, kurban dışındaki günlerde de et satın alabilme gücünde olan, belli gelir düzeyine sahip kişilerin yapması gereken bir ibadet olduğunu unutmamak ve evlere yıllık et stoğu yapılan bir eylem olmadığı konusunu daha fazla dikkate almak gerekir. Bu nedenle, gece gündüz çalışarak kurban için hayvan yetiştiren üreticilerimiz ile çok fazla kırıcı, yıkıcı, fırsatçı, pazarlık yapmamak, üç beş kazanması sağlanıp, önümüzdeki yıl tekrar üretmek için gayretini, motivasyonunu kırmamak gerekir.

Kurbanlık hayvan satın alırken dikkat etmemiz gerekenler

Tarım ve Orman Bakanlığı hayvanlarda kayıt sistemi oluşturarak, hayvan hastalıklarının ve hayvan hareketlerinin kontrolünü sağlamak için bazı tedbirler uygulamaktadır. Bu sayede hayvan, işletme, yetiştirici, hangi ilden geldiği bilgileri kontrol ve takip edilebilmektedir. İlk bakışta hayvanın kayıtlı olduğunu belirten işaret, kulağında takılı olan küpedir. Küpe üzerinde TR, ülke kodunu, 01-81 arası rakamlar geldiği ilin plaka kodunu bundan sonraki rakamlar ise, o hayvana ait kulak (kimlik) numarasını belirtir.

Ayrıca şehirlerarası transferde, çıktığı yerdeki il/ilçe müdürlüklerince doldurulmuş, onaylanmış, hayvanla ilgili tüm bilgileri içeren belgeler bulunur.

Kurban almaya gidildiğinde küpesinin, yukarda ifade ettiğim gibi belirtilen belgenin olup olmadığına bakıldıktan sonra, kurban için uygun yaşta durumu kontrol edilmeli. Hayvanın hareketli olması, bakışlarının canlı ve vücut görüntüsünün parlak olması, dudak ve burun bölgesinin canlı, pembe ve hafif nemli olması kontrol edilmelidir. Sürekli yatan, bakışları donuk, dudak ve burun bölgesi kurumuş, göz-ağız-burun-genital bölgelerinden koyu renkli, kanlı, iltihabi akıntılı, vücudunda geniş yaralar bulunan, deride uyuz, dökülme veya genele yayılan siğil tarzı yapılar bulunan hayvanlar tercih edilmemelidir. Zayıf/cılız, topal, ayak ve vücutta şişlikler, yaralar olmamasına dikkat edilmelidir.

Kurban kesim yerleri ya da mezbahalarda değil de kendi imkânlarınız ile kurban kesilecekse, sert mizaçlı olmayan yumuşak huylu hayvanlar tercih edilmelidir.

Hayvanlar konusunda bilgisi tecrübesi olmayan kişilerin, konuyu bilen tecrübeli kişilerden fikir almaları ya da kurban satış yerlerinde bulunan Veteriner Hekimlere danışmaları daha uygun olur. Mümkün olduğunca kontrol ve denetim altında olan satış yerlerinden almak ve kestirmek tercih edilmelidir. Mezbaha dışında kesim yapılacaksa da; Tecrübeli kişilere yaptırılması kazaların önlenmesi, etin ve derinin zarar görmemesi açısından önemlidir.

Hayvanların ciğerlerinde, göğüs kafesi içerisinde veya başka bölgelerde içi sıvı dolu ya da kirece benzer şeylerin olduğu şişlikler, kabarıklıklar olması halinde etin sağlıklı olup olmadığı konusunda mutlaka Veteriner Hekimlere danışılmalıdır. Kesimden sonra belli bir süre geçtiği halde kesim sonucu akan kanda pıhtılaşma belirtileri görülmüyorsa bu konuya da dikkat etmek, danışmak gerekebilir. Etlerin bozulmasına yol açmadan muhafazası ve dağıtılması konularının önceden planlanması önemlidir.

Yerli ırklarımızın tercih edilmesi halinde yoğun besi hayvanları dışında değişik bir damak tadı arayanlar için bir alternatif olur. Böylece hem bu ırkların yetiştiriciliğine, korunmasına katkı vermiş hem de yetiştiricilerin faaliyetlerinin sürdürülebilir olmasına katkıda bulunulmuş olur. Bu önerim, sadece yerli sığır değil, koyun ve keçiler için de geçerlidir. Ülkemizin dağlarında, yaylalarında yetişmiş yerli ırklarımızdan özellikle küçükbaş dediğimiz koyun/keçi etleri, sertifikaları olmasa da, moda tabirle en doğal ve organik kırmızı et kaynakları olarak tanımlanayabiriz.

Kurban Bayramı vesilesiyle, Rabbimizden, Kurban ibadetimizin kabulünü, yetiştiricilerin emeklerinin karşılığını alabilmesini, ülkemize huzur ve refah getirmesini dilerim.