CHP Tekirdağ Milletvekili Dr. İlhami Özcan Aygun, et ve süt üreticisinin girdi maliyetleri nedeniyle üretimden vazgeçmeye başladığını, sektörün krize girdiğini belirterek, “Yem maliyeti geçen yıla göre yüzde 150, elektrik maliyeti yüzde 201 artan üretici çıkmaz sokağa girdi. Süt inekleri kesiliyor. Süt ve ette karanlık günler yakın! Acil önlem gerekiyor” diyerek TBMM Başkanlığı’na Araştırma Önergesi verdi. Aygun, et ve süt üreticilerinin girdi maliyetlerinin en önemli kalemi olan yem maliyetinin yüzde 50’sinin sübvanse edilmesini isteyerek, “Süt üreticisine verilen 50 kuruşluk prim desteği en az 3 TL’ye çıkarılmalıdır. Besicilerimize kilogram başına kesimde prim desteği ödenmelidir” önerisinde bulundu.

Et ve Süt Üreticisi Can Çekişiyor!

Aygun, TBMM Başkanlığı’na sunduğu Araştırma Önergesinde et ve süt piyasasında yaşanan krizin tüm boyutlarıyla araştırılmasını ve çözüm yollarının bulunmasını istedi. Aygun, “Et ve süt üreticileri can çekişmektedir. Tarımsal girdi fiyatları Temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 133,4 oranında artmıştır” bilgilerini verdi.

Gıda Fiyatlarındaki Artış Devam Edecek

Aygun, son bir yılda tarımda kullanılan elektrik ve yağ maliyetlerinde yüzde 201, gübre fiyatlarında yüzde 234,8, hayvan yeminde yüzde 145,7 tarımsal ilaçlarda yüzde 104,8, bina bakım masraflarında yüzde 151,7 oranında artış yaşandığına işaret ederek, “Tarımsal girdi fiyatlarındaki üç haneli artışlar, gıda fiyatlarındaki yüksek oranlı artışların devam edeceğini göstermektedir” tespitinde bulundu.

1 Milyona Yakın Süt İneği Kesildi mi?

Nitekim girdi maliyetlerinin altında süt satmak zorunda kalan üreticinin süt ineklerini kesmeye başladığına dikkat çeken Aygun, “1 milyona yakın hayvanın kesime gönderildiği, hayvancılığın büyük bir krize girdiği görülmektedir.  Et ve sütte arz ve fiyat sıkıntısı yaşanmaması için acilen önlemler alınmalıdır” dedi.

Süt Fabrikaları, Tedarikte Zorlanıyor!

Aygun, süt arzında büyük bir tehlike ortaya çıktığına dikkat çekerek, “Süt fabrikaları, tedarikte sıkıntıya düşmeye başlamıştır” bilgisini verdi.

 Ulusal Süt Konseyi’nin (USK), sütte yaşanan krize çözüm merkezi olma niteliğini kaybettiğini ifade eden Aygun, şu tespitlerde bulundu:

“Süt üretiminde sürdürülebilirliği sağlamak için oluşturulan Konsey, üreticilerin sesine kulak tıkamıştır.  Konsey, 15 Mayıs 2022 tarihinde belirlediği litre başına 7.50 TL olan çiğ süt tavsiye satış fiyatını 1 Ekim 2022 tarihinde de arttırmamıştır. Çiğ süt fiyatı; 1 Ekim 2022 tarihinden sonra üreticinin eline net 7,50 TL geçecek şekilde belirlenmiştir. Oysa tarımsal girdi fiyatları Temmuz 2022’de bir önceki aya göre yüzde 1,3, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 133,4 oranında artmıştır.  Üreticinin feryadını duymayan, yaşadığı krizi yok sayan Ulusal Süt Konseyi, piyasalardaki yangını dindirmemiştir. Ulusal Süt Konseyi’nin ardından toplanan Gıda Komitesi de enflasyonu yükseltmemek için süt fiyatlarını arttırmama kararı almıştır.”

Market Fiyatı İle Üreticinin Sattığı Fiyat Arasındaki Makas Tavan Yaptı!

Market fiyatı 30 liraya kadar çıkan sütün hem üreticiyi hem de tüketiciyi mağdur ettiğini kaydeden Aygun, “Üreticinin sattığı süt ile tüketicinin satın aldığı süt arasında 4 kata varan fiyat farkı oluşmuştur. Tüketici, en temel gıda ürünlerinden olan süt fiyatlarını karşılayamaz hale gelmiştir. Üretici de girdi masraflarını karşılamayan çiğ süt fiyatı nedeniyle krize girip, damızlıklarını kesmeye başlamıştır. 1 milyona yakın süt ineğinin kesime gönderildiği, Türk hayvancılığının geleceğinin tehlikeye düştüğü görülmektedir” dedi.

Türkeş: Aile Bakanlığı Bütçesi Gün Gittikçe Eriyor Türkeş: Aile Bakanlığı Bütçesi Gün Gittikçe Eriyor

Aygun, krizin sanayiciyi de olumsuz yönde etkilediğine işaret ederek, “Ticari süt işletmelerince toplanan inek sütü miktarı Temmuz ayında Haziran ayına göre yüzde 1 oranında azalarak 843 bin 876 tona düşmüştür. Sanayici, süt bulmak için birbiriyle rekabete düşmüştür” diye konuştu.

Aygun, Önerilerini Şöyle Sıraladı:

Süt ve et üreticisinin girdi maliyetlerinin en önemli kalemi olan yem maliyetinin yüzde 50’si sübvanse edilmelidir.

Süt üreticisine verilen 50 kuruşluk prim desteği en azından 3 TL’ye çıkarılmalıdır.

Besicilerimize kilogram başına kesimde prim desteği ödenmelidir.