Tarım

Sarıbal: Tarımda Şirket Kazanıyor Üretici Zarar Ediyor

Şeker pancarında kota mağduriyetinden buğdayda düşük alım fiyatına kadar üreticinin yalnız bırakıldığını vurgulayan Sarıbal, “Tarım politikası şirketi koruyor, çiftçiyi eziyor” dedi.

Abone Ol

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Yeşil Vatan Kahramanları Görev Başında” programındaki açıklamalarını sert sözlerle eleştirdi. Erdoğan’ın orman varlığına ilişkin “artış” vurgusunu illüzyon olarak değerlendiren Sarıbal, “Gerçekte bir artış değil, 795 bin hektarlık orman kaybı yaşanıyor. ‘Yeşil Vatan’ dedikleri aslında yeşil ranttan ibaret. Sevdikleri tek yeşil, doların rengi” dedi.

“Kâğıt Üzerinde Büyüyor, Sahada Talan Ediliyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2002’de 20,8 milyon hektar olan orman varlığının bugün 23,4 milyon hektara çıktığı yönündeki sözlerine karşı çıkan Sarıbal, bu artışın gerçeği yansıtmadığını belirtti. “Unutulan eski sahaların yeniden kayda alınması, fiilen orman niteliğini yitirmiş alanların hâlâ orman sayılması gibi yöntemlerle kamuoyu yanıltılıyor” diyen Sarıbal, gerçek artışın yıllık ortalama 35 bin hektar düzeyinde olduğunu söyledi.

“23 yılda sadece 805 bin hektar alanda ağaçlandırma yapılmışken, aynı dönemde 2B uygulamalarıyla 650 bin hektar, izin ve irtifaklarla da 950 bin hektarlık alan orman dışına çıkarıldı” diyen Sarıbal, bu rakamlarla birlikte orman kaybının 795 bin hektara ulaştığını ifade etti.

“Rehabilitasyon Çalışmalarıyla Kamuoyu Yanıltılıyor”

Sarıbal, AK Parti iktidarının orman rehabilitasyon çalışmalarını “ağaçlandırma” olarak sunarak halkı aldattığını belirtti. Orman içi yollar, açıklıklar ve bozuk orman alanlarına yapılan makyaj çalışmalarının ekolojik bir değer yaratmadığını vurgulayan Sarıbal, “Türkiye ormanlarını sadece kâğıt üzerinde büyütüyor, sahada ise içini boşaltıyor” ifadelerini kullandı.

“Yanan Orman Alanı 4 Kat Arttı”

Sarıbal, orman yangınları konusuna da dikkat çekti. Başkanlık rejiminin başladığı 2018’den bu yana yanan orman alanlarının yıllık ortalamasının 8 bin hektardan 34 bin hektara çıktığını belirterek, bu artışın bir doğa olayı değil, kötü çevre yönetiminin sonucu olduğunu söyledi.

2018’de Orman Kanunu’na eklenen Ek 16. Maddeye işaret eden Sarıbal, Cumhurbaşkanı kararıyla yapılaşmanın olduğu orman alanlarının orman sınırları dışına çıkarıldığını ve son altı yılda bu şekilde yaklaşık 38 milyon metrekarelik orman kaybı yaşandığını açıkladı.

“Tarım Orman Şûrası’nın İçeriği Boş, Kararlar Kağıt Üzerinde Kaldı”

28-30 Nisan tarihlerinde düzenlenen 4. Tarım Orman Şûrası’nın ardından açıklanan 86 maddelik bildirgeyi de eleştiren Sarıbal, bildirgedeki maddelerin önceki şuralardakilerle benzer olduğunu ve yapısal çözümler üretilmediğini dile getirdi. 3. Tarım Şûrası’nda gündeme gelen tarımda şirketleşme modeliyle çiftçinin kendi toprağında işçileştirildiğini ifade eden Sarıbal, sözleşmeli üretimle küçük çiftçilerin büyük sermayeye bağımlı hale getirildiğini vurguladı.

“Köylü Tarlasını Terk Etti, Tarımda İthalat Önceliklendirildi”

Çiftçilerin yeterli destek alamadığı için üretimden çekildiğini, tarım alanlarının ranta açıldığını belirten Sarıbal, Anayasa’nın 169. maddesine rağmen ormanların amaç dışı kullanımlarla daraltıldığını, mera alanlarının ise üreticiler yerine rant projelerine açıldığını söyledi. Üretim yerine ithalatın teşvik edildiğini kaydeden Sarıbal, “Üreticiye aktarılması gereken kaynaklar ithalat lobilerine ve yabancı şirketlere gitti. Tarımın temeli olan kırsal alanlar köy tüzel kişiliğinden çıkarılarak üretim dışına itildi” dedi.

“Çiftçi Kota Mağduru, Ürün C Kotasına Alındı”

Yozgat Şeker Fabrikası özelinde konuşan Sarıbal, çiftçilerin ekim sonrası uygulanan kota daraltmasıyla mağdur edildiğini belirtti. “Tohumunu atmış, gübresini atmış çiftçiye sonradan ‘Bu alan C kotasına girdi, yarı fiyatla alacağız’ demek haksızlıktır. Tarım ve Orman Bakanlığı derhal müdahale etmelidir” dedi.

“Buğday Fiyatı, Çiftçinin Masrafını Karşılamıyor”

Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) açıkladığı hububat alım fiyatlarını da eleştiren Sarıbal, çiftçinin beklentisinin en az 20 TL olduğunu, ancak açıklanan fiyatların maliyetin altında kaldığını ifade etti. “Ekmeklik buğdayda fiyat 13,5 TL, makarnalık buğdayda 11 bin 750 TL olarak açıklandı ama bu çiftçiyi kurtarmıyor. Enflasyon %48,7, tarımsal girdiler %37,9 artmışken bu fiyatlar çiftçiye zarar ettiriyor” dedi.

“Üreticiye Destek Değil, Dayatma Var”

Sarıbal, alım fiyatlarının revize edilmesi, çiftçinin zarar etmemesi için primlerin geri getirilmesi ve bedellerin hızlıca ödenmesi gerektiğini vurguladı. “Topraktan kopan çiftçi bir daha geri dönmez. Gıda egemenliği için üretici desteklenmeli, ithalat değil üretim öncelik olmalı” diye konuş

{ "vars": { "account": "G-E7JE8FH3KL" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }