CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Türkiye’de yeraltı suyu kullanımına ilişkin tabloyu değerlendirerek, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın şeffaf davranmadığını söyledi. Sarıbal, “Türkiye’de 500 bin belgeli yeraltı suyu kuyusu var ama sonuç yok. Kaçak kuyulara göz yumuluyor, yeraltı su seviyeleri hızla düşerken gerçekler gizleniyor” dedi.
Sarıbal’ın TBMM’ye sunduğu soru önergesine bakanlıktan gelen yanıta göre, yeraltı suyunun yüzde 66’sı tarımda, yüzde 25’i içme ve kullanmada, yüzde 9’u ise sanayide tüketiliyor. Bursa’da ise tablo farklı: yeraltı suyunun yüzde 50’si içme ve kullanmada, yüzde 23’ü sulamada, yüzde 27’si sanayide kullanılıyor.
Sarıbal, özellikle Konya Kapalı, Meriç-Ergene, Akarçay, Büyük Menderes, Doğu Akdeniz ve Asi havzalarında su tahsislerinin “emniyetli rezervleri” aştığını, 1,6 milyon hektar arazinin yeraltı suyuyla sulandığını vurguladı. “Bu durum su seviyelerinin düşmesine ve kalitenin bozulmasına yol açıyor” dedi.
“Denetim Kâğıt Üzerinde, Su Hoyratça Tüketiliyor”
Bakanlığın yanıtında 25 havzanın 12’sinde su kütleleriyle ilgili miktar ve kalite çalışmalarının tamamlandığı belirtilse de, mevcut duruma ilişkin bilgi paylaşılmadığını hatırlatan Sarıbal, şunları kaydetti:
“Avrupa Birliği’ne uyum diyerek hazırlanan yönetmelikler kâğıt üzerinde kalıyor. Henüz yasalaşmayan Su Kanunu taslağına sığınıp, kirlenmenin önleneceğini, deşarjların engelleneceğini söylüyorlar. On yıllardır açılan kaçak kuyulara neden göz yumuldu? 27 Aralık 2024’te yürürlüğe girdiği söylenen Su Verimliliği Yönetmeliği ile orantısız su tüketimi azaltılacakmış. Yani iktidar, bugüne kadar suyun hoyratça kullanıldığını itiraf ediyor.”
“Kâğıt Üstünde Plan, Sahada Kuraklık”
Sarıbal, iktidarın su yönetiminde strateji belgeleri ve yönetmeliklerle günü kurtarmaya çalıştığını belirterek, “Türkiye’de sorunlar sayılarla ve yönetmeliklerle örtülüyor. Oysa suyun tükenmesi sadece tarımı değil, tüm yaşamı tehdit ediyor. 500 bin kuyudan çekilen suyun hesabı yapılmıyor, kaçak kuyuların adı dahi anılmıyor. Yasa metinleriyle süslenen yanıtların ardında, gerçekte kuruyan havzalar, çekilen göller ve büyüyen bir su krizi var” ifadelerini kullandı.