Haziran ayı sonunda Buğday ve Arpada hasat dönemi bitip üreticinin ürünü piyasada değerini bulmadan ithalatın başlatılması yanlışı ile üreticinin bir sonraki dönem için üretim şevki kırıldığı gibi şimdiye arpa buğday ithalatında bugüne kadar toplam 10 ihale yapılarak bu ihalelerde toplam 2 milyon 845 bin ton arpa ve buğday ithal edildi.

Bu ithalata ödenen para ise 793 milyon 932 bin 100 dolar olarak gerçekleşti. Yuvarlak hesap 800 milyon dolar… TL karşılığına baktığınızda toplam tarımsal destek miktarının yaklaşık 1/3 ü kadar para dört ayda bu iki kalem ürüne gitti. Hem de yerli üreticiye layık görülmeyen yüksek fiyattan alınıp güya destek amaçlı ucuz fiyata satarak bazı kurumların üzerinden bir de kamu zararı olarak bütçe de delik açarak.

Yerli üreticiden ithalata verilen fiyatından alınıp ithal ürünün verildiği indirimli fiyattan verilse ve para ülkemizde kalsa olmazdı değil mi. Bir de arpa, buğday üreticileri bir miktar hevesleri arttığı için önümüzdeki sezon daha çok üretme gayretinde olmazlar mıydı..

Haydi bu yılın bahanesi kuraklık. Geçtiğimiz yıllarda durum farklı mıydı?

Yılın tamamında diğer tarımsal ürün ithalatını da katarsanız bu yılda da yerli üreticiye ödenin kaç katının yabancı üreticiye ithalat yoluyla “destek” olarak ödeneceğini, ödendiğini görmek için büyük alim, ya da hesap uzmanı olmaya gerek yok.

Ülkemizde her geçen gün ekilen tarım alanlarının, meraların azalmasına göz yumulup “yüksek girdi maliyetleri balyozu” ile üreticiyi üretimden yıldırıp kaçılarak tarımda söylenen “büyüme” nin    yerli üretimin hızla azaldığı, ithalatın da hızla arttığı anlamına geldiği herkesin kafasında netleşti. Büyümenin üretici ve tüketici açısından nereye doğru olduğu da anlaşıldı; hızla artan fiyatlar nedeniyle tüketicinin alım gücü hızla azalırken, üreticinin cebine giren para azalıyor. Bu nasıl akıl almaz bir iştir..

Anladık ve biliyoruz ki her ürünü yeterince üretmemiz mümkün değil. Ürettiğimiz ve daha fazla üretme potansiyeliniz olan ve bu toprakların genetik olarak anavatanı olan arpa buğday başta olmak üzere pek çok tarımsal üründe her yıl artan ithalat, azalan üretim…

Tarımda her ürünün ithal edildiği üreticinin ve tüketicinin adeta planlı olarak birlikte ezildiği bir noktaya çoktan gelindiğini görmüyor muyuz?

Bu durum millet olarak bilmediğimiz, anlayamadığımız nedenlerle kasıtlı ve planlı mı yoksa, cehaletten ve iş bilmez, liyakatsizlıktan mi kaynaklanıyor.

Göstermelik planlar ile, hedefsiz, öngörüsüz, “olursa olur, olmazsa üreticiye layık görmediğimiz yüksek fiyattan ithal ederiz” ci yaklaşımla sorunların çözülemediğini görülüyor.

Ülkemizde tarımın pek çok sorunu çözülemez cinsten değildir. Çözecek liyakatli, sahayı bilen, dünyada ve ülkede sektörü tanıyan ve ülke menfaatleri için doğru planlama yapacak yetkililer aranıyor….