Gıda fiyatları yükseliyor...

Girdi maliyetleri artıyor...

Çiftçi tarlasını-toprağını terk ediyor...

Gıda stratejik bir güç...

Üretimi sürdürmek yetmez, arttırmak durumundayız...

bütün bunlara nasıl çözüm bulacağız, tarım adına geleceğe nasıl umutla bakacağız?..

Çözüme giden en kestirme yol; tarımsal desteklerin "artması" değil, tarıma verilen DEĞERİN artması...

Açlık sınırının altında kalan çiftçi ailesinin değil tarımsal üretimi arttırması, bırakıp gitmesi an meselesi. Girdi maliyetleri ile ürün taban fiyatı arasındaki bakış açısı çiftçiyi toprağında tutmaz/tutamıyor. Bir zamanlar slogan bile olsa tarladan sofraya dediğimiz gıdanın yolculuğunu, reyondan sofraya olarak algıladığımız sürece tüketicinin gıda harcamalarını düşüremeyiz. Çiftçiliği idealleri arasında hayal etmeyen çocuklardan da açlıktan baygın düşen çocuklardan da hepimiz sorumluyuz. Köyden kente göçü zorunlu hale getiren imkansızlıklar, çiftçi ailesini kentte daha büyük imkansızlıklara mahkum ettiğimizi anladığımız zaman çok geç olacak! Her ne kadar erkek egemen bir sektör olsa da tarım, üretimin devamlılığını da, sektörün geleceğini de belirleyen kadındır, bunu hala farketmedik/etmiyoruz...

Bütün bunlar ve daha fazlası vermediğimiz o "DEĞERİN" sonucu! Gübreyi, mazotu, yemi, zirai ilacı, enerjiyi vs. konuşuyoruz ama okulu, sağlık ocağını, ulaşımı, çiftçinin geçimini, refahını konuşmuyoruz. Tarım adına bulunduğum her mecrada her fırsatta bu bakış açısını dillendiriyorum. Hani derler ya kırk kez söylersen gerçekleşir, ben kırk bin kez söylemeye razıyım yeter ki gerçek olsun! İnsanı merkeze almayan hiçbir politikanın sürdürülebilmesi mümkün değil.

Yeni yılın programını yaparken, bilinen eski sorunlara yeni değil, yeniden çözüm önerilerini hatırlatmak istedim. Köy yaşanabilir bir yer olmalı; eğitim, sağlık, ulaşım gibi sosyal devletin temel görevleri yerine getirilmeli.

Kadınların sosyal güvence sorunu  (%5'lik prim desteği yeterli değil) acilen çözülmeli kaldı ki bununla ilgili bütçeye yük olmadan nasıl çözüm bulabileceğimizi detaylı olarak yazdım/anlattım.

Tarım arazilerinin ve meraların amaç dışı kullanımının istisnasız önüne geçilmeli!

Başta sektörün beyaz yakalıları başta olmak üzere gençler tarıma teşvik edileli, ayağı yere basan programlar hayata geçirilmeli.

Aile çiftçiliği gıda güvencemizin güvenlik subabı, aile işletmelerini yaşatmak ve çiftçinin refahını arttırmak milli güvenlik politikası değerindedir.

Bütün bunları hem hatırlamak hem de hatırlatmak istedim. Salgın süreci, Rusya-Ukrayna Savaşı, enerji krizi, iklim değişikliğinin iyiden iyiye kendini hissettiren sonuçları ve  gıdaya erişimin güçleşmesi tarımı dünyanın en stratejik gücü haline getirdi. Bütün zorluklara rağmen hala üreten çiftçimize gereken özeni göstermek, esirgediğimiz değeri vermek durumundayız.

Ülkemiz için üreten, üretime destek, üretene değer veren bir anlayış ile sorunları çözüme kavuşturup yarına umutla bakabiliriz. İyi niyetle atılan adım, tarım için ayrılan her kaynak ve verilen emekler TARIMA DEĞER...