Programda; Ankara’nın Başkent oluşunun yüzüncü yılında Ankara üzerinden kent-doğa-insan arasındaki ilişki yeniden değerlendirildi.
Ankara Kent Konseyi (AKK), çevre ve iklim konusunda farkındalık yaratmak ve vatandaşları bilinçlendirmek için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
Ankara Kent Konseyi Mimarlık Kültürü ve Planlama Çalışma Grubu tarafından Kent içinde görünmez olan doğayı keşfetmek amacıyla “Ankara’nın Geleceği: Ekoloji Perspektifinden Kent ve Kır Etkileşimi” konulu çalıştay düzenlendi.
DOĞA GEZİSİNDEN ATÖLYE ÇALIŞMALARINA KADAR GENİŞ YELPAZEDE BİR ÇALIŞTAY
Doğa gezilerinden çevreci sunumlara, atölye çalışmalarından atölye sonuç ürünlerinin sunumuna kadar pek çok başlıkta gerçekleştirilen çalıştay, özellikle öğrenciler tarafından yoğun ilgi gördü. 5-6-7 Ekim 2023 tarihleri arasında Kent Konseyi Gençlik Parkı Kabul Salonu’nda gerçekleştirilen programda; Ankara’nın Başkent oluşunun yüzüncü yılında kent-doğa-insan arasındaki ilişki Ankara üzerinden yeniden değerlendirildi. Çalıştaya; AKK Gençlik Meclisi, Kırsal Kalkınma Çalışma Grubu, Çevre Meclisi ile alanında uzman akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Mimarlık Kültürü ve Planlama Çalışma Grubu tarafından düzenlenen, Ekoloji Perspektifinden Kent ve Kır Etkileşimi Çalıştayı’nın ilk ayağı olan alan gezisi Prof. Dr. Nilgül Karadeniz ve Doç. Dr. Funda Bütüner koordinatörlüğünde Mogan-Eymir Gölü ve İmrahor Vadisi’nde gerçekleştirildi.
“SAĞLIKLI KENT VE KIR ETKİLEŞİMİ EKOLOJİK YAPIYI GÖZETECEK PLAN VE PROGRAMLARIN HAYATA GEÇİRİLMESİ İLE MÜMKÜNDÜR”
Ankara Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, şöyle konuştu:
“Hem öğrenciler hem hocalarımız açısından harika bir gün. Mimari bir yapı olmadığı halde Eymir Gölü’nün ve ağaçlandırma alanının bu hikâyenin büyük bir adanmışlıkla bitkilerin toprak buluşturması… Bu kentin doğasına uygun bitkilerle belediyelerin milyar dolar harcayarak yaşatamadığı ve birkaç ay sonra yok ettiği bitkilere inat imkânsızlıklar içinde öğrencilerle birlikte dikilen o ağaçlar bugün bu kentin nefes alan bir şehir olmasını sağlayan bir hikâyeydi. Bu kent yeni bir kent değil. Kentler yaşadığımız çalıştığımız, ürettiğimiz, ticaret yaptığımız, caddelerinde dolaştığımız, kültür ve sanat etkinliklerine katıldığımız, kimi zaman çalıştığımız kimi zaman da kent konseyinde olduğu gibi bir araya gelip uzlaştığımız yaşam alanları var.
Kent Konseyi Mimarlık Kültürü ve Planlama Çalışma Grubumuz Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında ve Ankara’nın Başkent oluşunun yüzüncü yılında bu görevi üstlenmiş olmasının sorumluluğu ile yine olağanüstü bir toplantıyı bizlerle buluşturuyorlar. Eninde sonunda bu emeklerinize itibar eden kentler bulacaksınız. Çeperdeki köy ve kırsal tarımsal alanı yok ediyor. Ekolojik açıdan tarımsal peyzaj giderek kayboluyor. Kentleri kente karşı suç işleyenlerle eğlence alanlarına dönüşüyor. Ankara’mızın merkez ilçelerindeki kırsal alanların büyük bölümü tip kent dokuyla iç içe geçmiş durumda. Bu bölgelerdeki endemik bitkileri, canlı türlerini, bitki örtüsünü, gölleri ve su kaynaklarını koruyarak çevre kırsalı yeşil kuşak olarak değerlendirmek gerekiyor. Hocalarımızın dediği gibi sağlıklı kent ve kır etkileşimi ise ekolojik yapıyı gözetecek plan ve programların hayata geçirilmesi ile mümkündür.”
