Toprak Mahsulleri Ofisi Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Ahmet GÜLDAL, basın mensupları ile bir araya gelerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Normal dönemde TMO hasat döneminde ithalat yapmaz ve iç piyasaya satış da yapmaz. Kuraklık etkisi ve fiyatların yükselme eğiliminde olması nedeniyle dış alım yoluna gitti diyen TMO Genel Müdürü Güldal konuşmasında şunları kaydetti:

 “Toprak Mahsulleri Ofisi olarak taban fiyatı belirlediğimiz her ürünün maliyet hesaplarını yapıyoruz. Belirlediğimiz maliyet üzerinden de alım fiyatlarımızı açıklıyoruz. Hububat fiyatlarımızı da yaptığımız hesaplar üzerinden bir önceki yıla oranla yüzde 36 arttırarak Mayıs ayında açıkladık. Açıkladığımız fiyatlar o günün koşullarında beklentilerin de üzerinde olan bir fiyattır. Nitekim üreticiler tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. Hatta pek çok üretici temsilcisi bizleri arayarak teşekkürlerini ilettiler. Üreticimiz alın terinin karşılığını aldı.  Hasadın ilerlemesiyle birlikte yaşanan tarımsal kuraklık, Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu bölgelerimizde üretim ve verimde kayıplara yol açtı. Piyasa fiyatlarında artış başladı. Fiyat artışlarındaki 3 önemli etken ise; 1. Kuraklığa bağlı rekolte kaybı, 2. Dünya fiyatlarındaki artış 3. Fiyat artışı beklentisiyle yapılan stoklama. Bu etkenlerle 2021 yılı olağanüstü koşullar altında seyretmektedir. Olağanüstü durumlar olağanüstü tedbirleri gerektirir.

Normal dönemde TMO hasat döneminde ithalat yapmaz ve iç piyasaya satış da yapmaz. Kuraklık etkisi ve Fiyatların yükselme eğiliminde olması nedeniyle dış alım yoluna giden TMO, aynı zamanda iç piyasaya Temmuz ayından itibaren de yem hammaddesi satışına başlamıştır.  TMO’nun bir önceliği üretici diğeri ise tüketicidir. Hasat dönemiyle birlikte tüketiciler açısından piyasa regülasyonu görevimizi gerçekleştirdik.  Piyasa fiyatlarında sıkıntı oluştuğu durumlarda ihracat kotası, gümrük tedbirleri vb. önlemler alınır ve biz bu önlemlerin tamamını aldık. Un regülasyonu ve yem regülasyonu uygulamalarımızda verdiğimiz ürünleri taahhüt karşılığında veriyoruz. Un regülasyonunda, un üreticilerinden satış fiyatı bilgilerini istedik. Alınan verilerin ortalamasının altında satış yapan un üreticilerine kullandıkları ekmeklik buğdayın yarısını uygun fiyatla vermeyi taahhüt ettik. Her ay onların satış fiyatları üzerinden taahhütlerini denetledik. Şu an 185-199 TL olması gereken un çuvalı satış fiyatının altında taahhüt veren tüm un üreticilerine bu desteği sağlıyoruz.

Ekmeğin maliyeti içerinde unun payı %33’tür. Diğer girdilerin payı ise %67’dir.   Yeni hasada yaklaşırken eldeki stokların eritilmesi amacıyla ihracatçı ülkeler piyasaya ürün arzını arttırabilir ve bu durum dünya buğday fiyatlarında düşüş sağlayabilir. Arpa fiyatları, hasadın başlamasından 15 gün sonra Haziran ayında iç piyasada 2700 TL- 2800 TL seviyesini gördü. Bu fiyatlar nedeniyle biz yem regülasyonu çalışmasına başladık. Et, süt ve yem üreticilerimizin maliyetlerinin düşürülmesini temin ettik ve onlara sağladığımız uygun fiyatlı arpa ve mısır ile maliyetlerinde oluşabilecek ilave 2 milyar TL’lik yükün önüne geçtik.  Benzer un piyasasında istikrarı sağlamak üzere Eylül ayından itibaren un satış fiyatını taahhüt eden firmalarımıza yönelik ekmeklik buğday satışlarımıza başladık. Trakya ve Karadeniz bölgesi kuraklıktan etkilenmediği için bu yıl çeltik üretimimiz çok iyi gitti. TMO depoları da çeltik dolu. Lisanslı depoculuk sitemi ülkemizde büyük oranda oturmuştur. Bu seneye özel işleyişteki önemli husus kuralık nedeniyle depolarda çok ürün arz edilmemiş olmasıdır. TMO alım zamanı ürününü lisanslı depoya götüren üreticiden ürün almaktadır.”