Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü’ne bağlı bitki sağlığı inspektörleri tarafından yapılan denetimlerde İskoçya, Hollanda ve Almanya’dan gelen sevkiyatlarda “Yaprak kıvırcıklığı virüsü” (Potato leafroll polerovirus) ve “Tütün çıngırak virüsü” (Tobacco rattle tobravirus) tespit edildi.
Virüslü tohumlar geri gönderildi
İskoçya’dan gelen 850 ton, Hollanda’dan gelen 1.152 ton 150 kilogram ve Almanya’dan gelen 150 ton patateste zararlı virüslerin tespit edilmesi üzerine, tamamı tohumluk olan 2 bin 223 ton 150 kilogram patates tekrar gönderildiği ülkelere iade edildi. Uzmanlara göre, bu virüslerin ülke içinde yayılması durumunda büyük bir tarımsal tehdit oluşabilirdi.
Türkiye’de üretim yeterli, ithalata gerek yok
Patates üretimiyle öne çıkan Adana Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, konuyla ilgili olarak “Patates tohumunu biz zaten kendimiz üretiyoruz. Dışarıdan gelmesine gerek yok” diyerek ithalata karşı durdu. Doğan, Türkiye’de yerli üretimin yaygınlaştığını belirterek sadece özel türlerde, verimi yüksek çeşitlerin –o da virüssüz olması şartıyla– yurda giriş yapmasının kabul edilebilir olduğunu ifade etti. “Nasıl bizim ürünlerimizde pestisit çıkınca Avrupa kapıdan çeviriyorsa, biz de virüslü ürüne aynı titizliği göstermeliyiz. Bu ürünler ülkeye girerse, yerli üretime de zarar verir, diğer ürünlere de hastalık taşır” uyarısında bulundu.
Patates üretiminde yükseliş: Türkiye kendine yeterli durumda
Öte yandan Türkiye’de patates üretiminin son 5 yılda 1 milyon ton artış gösterdiği ve yıllık üretimin 6 milyon tona yaklaştığı öğrenildi. Niğde başta olmak üzere Kayseri, Afyonkarahisar, İzmir, Konya, Sivas, Nevşehir, Aksaray, Bitlis ve Adana’da yoğunlaşan üretimle, sadece bu 10 ilde yıllık 5 milyon tonun üzerinde patates hasadı gerçekleştiriliyor. Türkiye, dünya sıralamasında 15’inci sırada yer alırken kişi başı yıllık 52 kilogram tüketim ile üretimin iç piyasaya fazlasıyla yettiği görülüyor.
Tohumluk patates ithalatının ise genel üretim içinde yüzde 1’in altında olduğu ifade ediliyor. Uzmanlar, bu oranın üretimi riske atmayacak düzeyde tutulması gerektiğine dikkat çekiyor.
Tarımsal güvenliğin önemi bir kez daha gündemde
Gıda güvenliği açısından büyük önem taşıyan bu gelişme, tarımsal ithalat süreçlerinin ne denli kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Uzmanlar, ithal edilen her ürünün tarlaya girmeden önce titizlikle incelenmesi gerektiğini, aksi durumda milyonlarca tonluk yerli üretimin tehlikeye girebileceğini vurguluyor.