Balıkesir İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Çetin yeni açıklanan süt fiyatları ve çözüm önerileri ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Başkan Çetin: “Çocuklarımız ve torunlarımızın süt içebilmeleri için, üretim yapabilmemiz için gerekli önlemler alınmalı ve üretimin devamlılığı sağlanmalıdır.”dedi

Balıkesir İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Çetin açıklamasında şunları kaydetti:

Başkan Çetin: Üretici Alın Terinin Karşılığını Alamıyor Başkan Çetin: Üretici Alın Terinin Karşılığını Alamıyor

“Ulusal süt konseyinin açıklamış olduğu 7.50 TL süt fiyatı biz üreticilerin beklentilerini tam manasıyla karşılamadı. Bizim beklentimiz yeni süt fiyatının 1 Mayıs itibariyle yürürlüğe girmesi yönündeydi. Ancak yeni fiyat uygulaması 15 Mayıs’ta başlayacak. Bizleri üzen diğer husus ise 1 TL’lik çiğ süt desteğinin 20 kuruşa düşürülmesidir. Artan girdi maliyetlerimize bir nebze olsun destek olan 1 TL destek devam etmeliydi.

Bizim beklentimiz yem süt paritesine göre artan girdi maliyetleri olan başta yem, mazot, gübre ve elektrikteki artış oranlarına göre en az 8,50 TL bir fiyat beklentimiz vardı. Üretimin sürdürülebilir olabilmesi için girdi maliyetlerimiz sabit tutulmalıdır. Bu yapılan fiyat revizyonu 1 litre süt ile 1,3 kg yeme göre yapılmıştır. Fakat günümüz koşullarına baktığımızda bizi 1,3 değer eşitliği de artık kurtarmıyor, emeğimizi korumuyor. Günümüz maliyetleri dikkate alındığında üreticimizi memnun edecek parite 1 litre süt ile 1.5 kg yem alınmasıdır. Süt fiyatları; kaba yemler ve tahıl fiyatlarının güncel maliyetleri göz önüne alınarak her ay düzenli olarak revize edilmelidir. Aksi halde hep aynı durumu konuşarak kısır döngü içinde kalırız. Bizler artık her girdi maliyetlerimizdeki artışlar sonrasında sürekli süt fiyatı değişikliği beklemek, Ulusal Süt Konseyi toplandı toplanacak söylemleriyle vakit kaybetmek istemiyoruz. Yem süt paritesini yasal zemine oturtarak daha farklı konulara odaklanmalıyız. Süt verimliliğimizi, genetik kalitemizi konuşmalıyız. Ülkemizde yüksek olan buzağı ölümlerinin önüne geçmeliyiz. Bu sorunları da sektörümüzdeki tüm paydaşlarımızla çözmeliyiz.

      Bu ülke bizim, hepimizin. Çocuklarımız ve torunlarımızın süt içebilmeleri için, üretim yapabilmemiz için gerekli önlemler alınmalı ve üretimin devamlılığı sağlanmalıdır. Biz üretenlerin tek isteği zarar etmeden üretim yapabilmektir.”