Özel Röportaj /Feyza Kaya

Anadolu İzlenimleri Medya Muhabiri Feyza Kaya, konu ile ilgili Beyçeri Bal Üretim Müdürü olan Ziraat Yüksek Mühendisi Ümit Saylak ile bir araya geldi. Bal üretimi, bal tüketimi, kovanın bal verimi ve arı sağlığı gibi konular ele alındı.

Kış aylarında bal tüketiminin önemi nedir?

Yüksek enerji ye yağ oranının sıfır olması sebebi ile sağlıklı beslenmede önemli bir üründür. Yapısındaki doğal şekerler direk emilim formunda olduğu için tüketimi oldukça önem arz etmektedir. Yapısındaki karbonhidratın yanında proteinin yapıtaşları olan prolin aminoasiti bol miktarda içermektedir. Antioksidan etki göstermesi sebebi ile kış aylarında tüketimi birçok hastalığa yakalanma riskini ortadan kaldıracaktır. 

Bir arı günde ne kadar bal üretir?

Bir işçi arı günde 1000-1500 adet çiçeği ziyaret eder. Günde 8-10 sefer yapar. Her seferde 30-50 mg nektarı kursağında taşır.

Bir kovanın yıllık bal verimi nedir?

Genelde Türkiye’de gezgin arıcılık yapılmaktadır. Gezgin arıcılık yapan bir arıcı mevsime göre kovan başı 20-30kg süzme bal elde etmektedir. Toplam bal verimine bakacak olursak (petekli, karakovan, süzme bal) kovan başı ortalama 15-20kg olduğu görülüyor. 

Ankara KOM’dan Sahte Gıda Operasyonu! Ankara KOM’dan Sahte Gıda Operasyonu!

Bal kalitesini etkileyen faktörler nelerdir?

Balın kalitesi üzerinde en önemli etki nektar kaynağı olan çiçek ve salgının kaynağıdır. Daha sonra sağlıklı arılar ile çalışıldığında kaliteli bal elde edilir. En kaliteli ballar en doğal ballardır. Çiçeklerin kalite üzerindeki etkisi ise karakteristiktir. Yani her çiçeğin farklı bir etkisi olduğu için farklı çiçeklerin farklı balları olacağından kaliteler farklılaşır.

Arıların sağlığı nasıl korunur?

Arıların normal yaşantılarına en az müdahale ederek sağlıklarını koruyabiliriz. Arılar kendileri için topladıkları nektardan üretmiş oldukları balların tamamını arılardan almamalıyız. Arıların hayatlarını sürdürebilmeleri için gerekli miktarda ki balı kendilerine bıraktıktan sonra arılarımızı kovanlarında sıkı bir vaziyette kışlatmamız yeterli olacaktır. En az yılda 2 kez ve duruma göre belki daha fazla varroa mücadelesi yapılmalıdır.

Kış aylarında kovanları nasıl muhafaza ediyorsunuz?

Kış aylarında kovanlar içerisinde gerekli kışlatma işlemleri yapılmış yani yeterli balları varsa aslında yapılması gereken çok fazla bir işlem yoktur. Sadece fazla petekleri alınarak arılar kovanlarında sıkıştırma işlemi yapılır ve varroa mücadelesi yapılırsa, arılar kendilerini muhafaza ederler.

Arılarda görülen en yaygın hastalıklar nelerdir ve bu hastalıklar nasıl önlenir?

Bal arılarında arı biti dediğimiz varroa sürekli mevcut olup, bununla mücadele de sürekli olmalıdır. Birde Avrupa yavru çürüklüğü, Amerika yavru çürüklüğü, Nosema ve Kireç hastalıkları görülebilir.

Yavru çürüklükleri ihbarı zorunlu hastalıklardır. Hastalığın oluşmasını engellemek gerekir, Önlenemez ise karantinada imhası gerçekleşmelidir.

Varroa her zaman arılarda bulunmaktadır. Varroa’yı azaltmak için senede en az 2 kez ve duruma göre daha fazla kez ilaçlama mücadele gereklidir.

Nosemaya yakalanan arılar uçamaz, yerlerde sürünür, felç geçirmiş gibidir ve ishal görüntüsü oluşur. Sindirim sistemi hastalığıdır. Antibiyotik ile tedavi edilmez. Dezenfeksiyon, vitamin ve mineral takviye etmek gereklidir.

Hastalığın etmeni Ascosphaere Flaus Apis Fungus (mantar) dur. Kireç yavru hastalığı olup sporla ürer. Bu mantar oldukça dirençli olup yaklaşık 15 yıl kadar bulaşabilme özelliğini taşır. Hastalık işçi arılar tarafından larvalara verilen etmen bulaşmış besinlerle gerçekleşir.

İlkbahar ve sonbahar aylarında yağmurdan sonra kovanın havalanmasına ve nemden kurtulmasına yardımcı olmak için kovanın uçuş deliğinin biraz genişlemesine özen gösterilmeli.  

Eğer, kışlatma kapalı yerlerde yapılıyorsa, kovan içindeki nemin yükselmesine engel olunması için, nem çekici örtü malzemeleri kullanılmalıdır.  

Küflü petekler değiştirilmeli, hastalığa yakalanmış yavrulu çerçeveler kovandan çıkartılmalı, arılar temiz kovanlara aktarılmalı.