Almanya Federal Sivil Koruma ve Afet Yardım Dairesi (BBK), 35 yıl sonra ilk kez doğrudan savaş ihtimaline dikkat çekti. Kurum, Almanya’nın hâlâ dünyanın en güvenli ülkelerinden biri olduğunu vurgulasa da, olası bir kriz durumunda izlenecek adımları içeren yeni bir rehber yayımladı.
Rehberde, savaşın artık birkaç yıl öncesine göre “pek de uzak bir ihtimal olmadığı” belirtilerek, vatandaşlara 3 ila 10 günlük gıda stoğu bulundurmaları tavsiye edildi.
“Savaş ihtimali birkaç yıl öncesine göre artık o kadar da imkânsız görünmüyor”
BBK Başkanı Ralph Tiesler, “Savaş ihtimali, birkaç yıl öncesine göre artık o kadar da imkânsız görünmüyor.” diyerek, önceden hazırlıklı olmanın önemine vurgu yaptı.
Tiesler, “Önceden hazırlıklı olmak her zaman işe yarar.” ifadesini kullandı.
Rusya’nın Ukrayna’da yaklaşık dört yıldır süren savaşı ve Kremlin’in Avrupa güvenliğine yönelik süregelen tehdidi, birçok vatandaşın “savaş endişesini” kuruma iletmesine neden oldu. Bunun üzerine BBK, tavsiyelerini güncelleme kararı aldı.
Yeni rehber: Kriz anında nasıl davranmalı?
“Krizlere ve Felaketlere Hazırlık” başlıklı 36 sayfalık rehber,
• dezenformasyonun nasıl tespit edileceğinden,
• patlama ya da kent merkezlerine yönelik saldırılar sırasında nerede sığınak bulunabileceğine,
• ekstrem durumlarda korku ve kaygıyla nasıl başa çıkılacağına kadar
birçok konuda bilgi içeriyor.
BBK Başkanı Tiesler, “Dünyada pek çok kişiyi endişelendiren bir durumla karşı karşıyayız. Yeni rehberimizle insanların ihtiyaç duyduğu yerlerde destek ve rehberlik sunmak istiyoruz.” dedi.
Doğal afetlerden hibrit tehditlere
1990’da yayımlanan ilk rehberde askeri senaryolara yer verilmemiş, odak noktası genellikle doğal afetler ve teknik arızalar olmuştu.
Ancak yeni rehberde ilk kez, kritik altyapılara yönelik siber saldırılar, dezenformasyon kampanyaları, sabotaj ve savaş gibi hibrit tehditler açıkça tanımlandı.
“Her hane 3 ila 10 gün kendi kendine yeterli olmalı”
BBK Başkanı Ralph Tiesler, “Her hane 3 ila 10 gün boyunca kendi kendine yeterli olabilecek şekilde hazırlık yapmalı.” çağrısında bulundu.
Ancak her ailenin, çiftin veya hanenin koşullarının farklı olduğunu belirterek,
“Acil durum hazırlıkları için sabit kurallar yok; herkes kendi durumuna göre karar vermeli.”
ifadelerini kullandı.
BBK’nin yaptığı bir ankete göre, Almanların yüzde 53’ünün herhangi bir acil durum hazırlığı yok.
Tiesler, “Küçük de olsa her adım hazırlıktır. Bu küçük adımlar, kriz anında çaresiz kalmanızı değil, harekete geçebilmenizi sağlar.” dedi.
BBK, hanelere “yaşayan stok” sistemine geçmeleri tavsiyesinde bulunuyor.
Bu sistemde, konserve ve kuru gıdalar sadece depolanmıyor, aynı zamanda günlük tüketim döngüsüne dahil ediliyor.
Yeni alınan ürünler rafa arkadan ekleniyor, son kullanma tarihi yaklaşanlar öne çekilip önce tüketiliyor.
Tiesler, “Bir dahaki alışverişinizde makarna veya konserve gibi bir iki ürünü fazladan alın. Bunu birkaç kez tekrarlarsanız, birkaç günlük stoğunuz olur.” önerisinde bulundu.
Pilli radyo, kamp ocağı, güneş enerjili el feneri…
Rehber, gıda dışında temel ihtiyaçlara da dikkat çekiyor.
Evlerdeki ecza dolaplarının kontrol edilmesi, birkaç gün yetecek temel ilaçların bulundurulması öneriliyor.
Kurum ayrıca, kriz anlarında bilgi almak için bir uyarı uygulaması kullanılmasını; elektrik kesintilerine karşı ise pilli radyo, güneş enerjili el feneri ve kamp ocağı gibi araçların hazır bulundurulmasını tavsiye ediyor.
Almanya’da savaş ihtimaline yapılan bu açık vurgu, ülkede yeniden tartışmaya açılan askerlik yükümlülüğü ve insansız hava araçlarının kullanımı konularını da gündeme taşıdı.
Federal İstihbarat Servisi (BND) Başkanı Martin Jager, “Artık hedef tahtasındayız, gevşememeliyiz.” diyerek savaş olasılığının “hiç de uzak olmadığını” ifade etti.
