Haber/Feyza Kaya

Kapsamlı bir “stratejik stok” yaklaşımı geliştiren AB, olası bir acil durumda vatandaşlarının en az 72 saat boyunca kendi temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesini hedefliyor. Bu kapsamda, başta gıda, içme suyu, ilaç, yakıt ve petrol ürünleri olmak üzere temel ürünlerin ve kritik hammaddelerin tedarikine yönelik güvence mekanizmaları oluşturulacak. Ayrıca, çadır, battaniye, su arıtma kitleri gibi hayati ekipmanlar ile sağlık ekipmanları ve aşıların stokları genişletilecek.

Tedarik Zincirlerine Karşı Proaktif Koruma

COVID-19 pandemisi ve Ukrayna-Rusya savaşının ardından AB ülkeleri, tedarik zincirlerinin dışsal şoklara karşı ne kadar kırılgan olduğunu net biçimde gözlemledi. Bu durum, tedarik sistemlerine yönelik daha dirençli ve sürdürülebilir çözümler geliştirilmesi gerekliliğini doğurdu.

Yeni strateji, sadece stoklamayla sınırlı kalmıyor. Avrupa Gıda Güvenliği Krizi Hazırlık ve Yanıt Mekanizması (EFSCM) gibi araçlar aracılığıyla gıda sistemlerinin kriz anlarında da işlevini sürdürebilmesi için sistemik bir yaklaşım benimsiyor. Böylece, sadece bireysel değil, kurumsal düzeyde de dayanıklılık hedefleniyor.

72 Saatlik Öz Yeterlilik Hedefi

Araştırmalar, bireylerin bir kriz anında ilk 72 saat boyunca kendi kendine yetebilmesinin, genel kriz yönetimini kolaylaştırdığını ortaya koyuyor. AB’nin bu doğrultuda geliştirdiği strateji, vatandaşlara acil bir durumda temel ihtiyaçlara erişim imkânı sağlamanın yanı sıra, panik kaynaklı alışveriş davranışlarını da dengelemeyi amaçlıyor.

Gıda Güvenliği Ulusal Güvenlik Kapsamında

Yapay Et Komplosu mu? Bakanlıktan İddialara Yanıt!
Yapay Et Komplosu mu? Bakanlıktan İddialara Yanıt!
İçeriği Görüntüle

AB yetkilileri, gıda güvenliğinin artık sadece tarımsal bir mesele değil, doğrudan ulusal güvenlik ve halk sağlığıyla ilişkili bir başlık olduğunu vurguluyor. Bu nedenle oluşturulan yeni strateji, hibrit tehditlere ve doğal afetlere karşı bütüncül bir hazırlık planı olarak konumlandırılıyor.