Tarlalar sürülüyor, tohumlar saçılıyor, hayvanlar sağılırken gün doğuyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki çiftçiler, ülkenin gıda ihtiyacını karşılamak için sabahın ilk ışıklarıyla işe koyuluyor. Ancak görünmeyen bir tablo daha var: Toprağı işleyen bu eller, her gün ciddi sağlık riskleriyle burun buruna. Yetersiz iş güvenliği, düşük sağlık bilinci, ekonomik zorluklar ve tarımsal ilaçlara doğrudan maruziyet; çiftçilerin sağlığını tehdit eden başlıca unsurlar arasında yer alıyor.
Sırt Ağrısından Kansere Uzanan Yol
Tarım işçileri ve çiftçiler, beden gücüne dayalı bir yaşam sürüyor. Özellikle uzun süre eğilerek çalışma, ağır yük kaldırma, yanlış duruşlar ve dinlenmeden geçen saatler; kas-iskelet sistemi sorunlarını beraberinde getiriyor. Bel ve sırt ağrıları, fıtık, diz problemleri çiftçiler arasında en yaygın rahatsızlıklar arasında.
Ancak işin bir de görünmeyen tarafı var: Zirai ilaçlara maruziyet. Pestisitler, herbisitler, gübreleme ürünleri… Koruyucu ekipman olmadan yapılan ilaçlama işlemleri, başta cilt hastalıkları, solunum yolu sorunları ve zehirlenmeler olmak üzere pek çok ciddi hastalığa yol açabiliyor. Uzun vadede ise bu kimyasalların bazı türleriyle temasta bulunan kişilerde kanser riski artıyor. Özellikle lenfoma ve bazı kan türleriyle tarımsal ilaçlar arasında ilişki kuran bilimsel araştırmalar mevcut.
Güneşin Altında Sessiz Tehdit: Cilt Kanseri ve Göz Problemleri
Açık alanda çalışan çiftçiler, uzun süreli UV ışınlarına maruz kalıyor. Bu durum, yıllar içinde ciltte lekelenmelere, erken yaşlanmaya ve hatta cilt kanserine yol açabiliyor. Şapka, uzun kollu giysi ya da güneş kremi kullanımı hâlâ birçok bölgede yaygın değil. Ayrıca göz sağlığı da risk altında: UV ışınları katarakt gibi göz hastalıklarını tetikleyebiliyor.
Solunum Yolu Hastalıkları
Tozlu tarla ortamı, hayvansal gübreler, saman ve kimyasal kokular… Tüm bu faktörler çiftçilerin solunum sistemini tehdit ediyor. Alerjik astım, KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) gibi rahatsızlıklar, özellikle yaşlı çiftçilerde sıklıkla görülüyor.
Psikolojik Sağlık Göz Ardı Ediliyor
Ekonomik baskılar, borç yükü, doğal afetler, ürünün para etmeme riski ve yalnızlık hissi… Bütün bunlar bir araya geldiğinde çiftçilerin psikolojik sağlığı da ciddi zarar görüyor. Yapılan araştırmalar, kırsalda yaşayan çiftçilerin depresyon ve anksiyete oranlarının şehirde yaşayanlara kıyasla daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Ancak kırsalda psikolojik destek hizmetlerine erişim çok kısıtlı.
Toprak, emek ister. Ama bu emeği verenlerin sağlığı da bir o kadar değerli. Tarımsal üretimin sürdürülebilirliği, sadece tohumun toprağa düşmesine değil; o tohumu eken insanın sağlıklı kalmasına da bağlı. Artan sağlık problemleriyle baş etmek için kırsal sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi, çiftçilerin bilgilendirilmesi ve iş sağlığı uygulamalarının yaygınlaştırılması artık bir tercih değil, zorunluluk.