Araç Sahipleri Dikkat: Motorine İndirim Yolda! Araç Sahipleri Dikkat: Motorine İndirim Yolda!

Turizm sektörünün paydaşlarının bir araya geldiği zirvede; turizm faaliyetlerinden kaynaklı sera gazı salımının düşürülmesi, gıda israfının önlenmesi ve sürdürülebilir turizm konuları masaya yatırıldı.

Ankara Kent Konseyi, çevre ve iklim konusunda farkındalık yaratmak ve vatandaşları bilinçlendirmek için çalışmalarını sürdürüyor.

Yaptığı çalıştaylar ve etkinliklerle çevre ve iklim konusunda dikkat çeken AKK, Ankara Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (ANTOD) ve Gıda Dostu Derneği uygulaması “Turuncu Bayrak” tarafından organize edilen “İklim Dostu Ankara: Sürdürülebilir Turizm Paneline ev sahipliği yaptı.

HEDEF:2030 YILINA KADAR 1 MİLYAR TON KARŞILIĞI SERA GAZI EMİSYONUNU AZALTMA

Ankara Kent Konseyi Gençlik Parkı Kabul Salonu’nda gerçekleşen panele; Türkiye Kent Konseyleri Birliği ve Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş, Turuncu Bayrak Kurucusu Ali Akgün, Turizm Otel Yöneticileri Derneği Başkanı ve Ankara Kent Konseyi Turizm Tanıtma Çalışma Grubu Sözcüsü Savaş Çolakoğlu, Ankara Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (ANTOD) Başkanı Atilla Aytun, Çevre Mühendisi İlkim Yiğit, Türkiye Aşçılar Federasyonu Başkanı Zeki Açıköz ve davetliler katıldı.

Türkiye’nin ilk ve dünyada da başka bir örneği olmayan iklim dostu turizm uygulaması “Turuncu Bayrak” kapsamında “İklim Dostu Ankara: Sürdürülebilir Turizm Panelinde, 2030 yılına kadar 1 milyar ton sera gazı salınımı önleme hedefi tekrarlanırken gelişmeler de paylaşıldı.

Turizm faaliyetlerinden kaynaklı sera gazı salınımını düşürmenin mümkün olduğunu dile getiren turizmciler gıdadan enerjiye, ulaşımdan diğer faaliyetlere her alanda alınacak önlem ve turistler için yapılacak farkındalık çalışmalarıyla 2030 yılına kadar 1 milyar ton karşılığı sera gazı emisyonunun azaltılabileceğini ifade ettiler.

İklim değişikliğinin sadece bir çevre krizi değil ticaretten ulaşıma, sanayiden gıdaya, enerjiden eğitime kadar pek çok alanı ilgilendiren bir kalkınma ve var olma hamlesi olduğuna dikkat çeken Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Birleşmiş Milletler küresel ısınmadan öteye geçildiğini küresel kaynamanın başladığını ifade etti ve ‘İklim Rönesans’ı ile tanışmamızın zamanı geldi. Başka bir çaremiz yok hayata dair hiçbir mevzuyu iklim olmadan konuşamaz hale geldik. Artık bu kapsamda elektriğini güneş panellerinden üreten, atık yağlarını toplayan bir kent olma mecburiyetimizi birbirimize anlatacağız. Sanayi bölgelerin yeşil bölgeler hâline getirilmesi, karbon emisyon üretmeyen bir üretim yapısına kavuşmak olmazsa olmazımız. Bunun için yenilebilir enerjiye yer vermeye mahkûmuz. 1950 yılında dünya nüfusunun yüzde 30’u kentlerde yaşarken günümüzde bu oranın yüzde 50’yi aştığı, 2030 yılına varıldığında yüzde 60’ı aşacağı tahmin ediliyor.

Kentlerde yaşayan insan sayısının artması kaçınılmaz olarak karbondioksit salınımını da artırıyor ama dünyanın rakamları bizden çok daha iyi. Dünyadaki kentleşme oranı yüzde 56, Türkiye’de yüzde 93. 6 milyon insanın yaşadığı Başkent Ankara’da ise kentleşme oranı yüzde 88. Bacasız sanayi olan turizmi sürdürülebilir hâle getirmek için iklim değişikliği konusunu dikkate almak gerekiyor. İklim ve doğa muhafaza edilmeden turizm olmaz. Ekonominin yüzde 72’si hizmet sektörü olan bir ülkede bu dönüşümü yapıp evrensel değerlerle barışmadığımız müddetçe yokluk, felaket ve sellerden sonra bir de açlıkla tanışacağız. Bu açlıkla tanışmamak için iklim ve doğa, turizmin ham maddesi diyeceğiz ve sahip olduğumuz güzellikleri gelecek nesillere taşıyacağız.”