Atların İzinden Gönüllerin Ötesine… 

Anadolu İzlenimleri Medya Grup Genel Yayın Yönetmeni Muhammet Oluklu, bu özel gelişmeleri ve iki ülke arasındaki stratejik ortaklığın geldiği noktayı konuşmak üzere, Moğolistan’ın Ankara Büyükelçisi  Munkhbayar Gombosuren ile samimi bir röportaj gerçekleştirdi.

Gombosuren, devletlerarası ilişkilerin arka planını tüm yönleriyle aktarırken; ticaretten tarıma, eğitimden kültürel iş birliğine kadar birçok başlıkta Türkiye ile Moğolistan arasındaki güçlü bağları içtenlikle değerlendirdi. Röportajımızda yer alan her bir cevap, iki halk arasındaki dostane ilişkilerin ne denli köklü ve umut verici olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.

Moğolistan’ın tarım ve hayvancılıkta ciddi bir potansiyeli olduğu biliniyor. Türkiye ile bu alanda mevcut iş birliğini nasıl görüyorsunuz? İleride hangi alanlarda ortak çalışmalar yürütülebilir?

Moğolistan, 70 milyonu aşkın hayvan varlığına sahip olup, geleneksel hayvancılığa dayalı kültürel mirası ve deneyimiyle hayvancılık alanında yüksek potansiyele sahip bir ülkedir. Her yıl yaklaşık 20 milyon hayvanı ekonomik dolaşıma dâhil etme kapasitesine sahibiz. Yün, kaşmir, et, deri ve post gibi hayvansal ürünleri işleyerek katma değerli ihracata yönlendirme açısından somut imkânlara sahibiz.

Hayvancılık, tarım alanında Moğolistan ile Türkiye arasında belirli düzeyde iş birliği tesis edilmiştir. Dışişleri Bakanı Sayın B. Battsetseg’in 2023 yılı Mart ayında Türkiye’ye gerçekleştirdiği resmî ziyaret sırasında, Moğolistan Standardizasyon ve Metroloji Genel İdaresi ile Türkiye Helal Akreditasyon Kurumu (HAK) arasında, helal kalite altyapısı alanında iş birliği mutabakat zaptı imzalanmıştır. Bu gelişmeyle birlikte, Moğolistan’daki et işleme firmalarının, ulusal standardizasyon kurumu tarafından verilen sertifikaların Türk tarafınca tanınmasının önü açılmış oldu. Söz konusu belge, Moğolistan’dan Türkiye’ye helal et ihracatını başlatmak açısından önemli bir hazırlık adımı niteliğindedir. Hâlihazırda Moğolistan’dan Türkiye’ye ihraç edilen ürünlerin büyük kısmını deri, bağırsak gibi hayvansal kökenli ham maddeler oluşturmaktadır. Önümüzdeki dönemde ihracatın yapısal çeşitliliğini ve kalite düzeyini artırmak; katma değerli üretimi geliştirmek için Türkiye’nin deneyimi, yatırımı ve teknik-teknolojik katkılarını ülkemize kazandırma yönünde geniş imkânlar mevcuttur.

Moğolistan Hükûmetinin yürüttüğü “Gıda Tedariki ve Güvenliği” ve “Beyaz Altın” gibi programlar kapsamında, yerli tarımsal üretimin uluslararası standartlara uygun hâle getirilmesi, karantina ve hijyen gerekliliklerinin karşılanması, inovasyon ve ileri teknolojilerin yaygınlaştırılması yönünde Türkiye ile çok yönlü iş birliği yapılabileceğine inanıyoruz. Ayrıca, Türkiye hayvan hastalıkları, özellikle şap hastalığı konusunda yüksek düzeyde tecrübeye sahiptir. Türkiye, kendi iç ihtiyacını karşılayacak ölçekte şap aşısı üretmekte; aynı zamanda Azerbaycan, Suriye, Afganistan, Pakistan ve Suudi Arabistan gibi ülkelere ihraç etmektedir. Bu alanda düzenli araştırma faaliyetleri ile uzman yetiştirme programları da yürütmektedir. Bu nedenle, Moğolistan’ın ihtiyaç duyduğu aşı çeşitleri ve doz gereksinimi doğrultusunda Türkiye ile ortak çalışma yapılabileceğine dair açık fırsatlar görüyoruz.

Türkiye ile Moğolistan’ın köklü bir geçmişe dayanan dostane ilişkileri var. Bugün geldiğimiz noktada, bu ilişkilerin genel durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle son yıllarda iş birliği hangi alanlarda daha fazla öne çıkıyor?

Moğolistan ile Türkiye halkları, çok eskiye dayanan ortak tarih, kültürel değerler ve dostane ilişkileri paylaşmaktadır. Moğolistan ile Türkiye Cumhuriyeti arasında 24 Haziran 1969 tarihinde diplomatik ilişkiler kurulmuş olup, geçtiğimiz yıl bu ilişkilerin 55. yıldönümünü birlikte kutladık.

Geçen süre zarfında ülkelerimiz arasında istikrarlı ve kararlı siyasi ilişkiler tesis edilmiş; karşılıklı güven, saygı ve anlayış daha da derinleştirilmiştir. İkili ilişkilerimiz ve iş birliğimiz; siyaset, ekonomi, eğitim, tarih, kültür, savunma, sağlık, bilim, tarım, ulaşım ve turizm gibi birçok toplumsal ve ekonomik alanı kapsayarak sürekli gelişmeye devam etmektedir.

Moğolistan Cumhurbaşkanı Sayın Khurelsukh Ukhnaa, 2025 yılının Ocak ayında Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine Türkiye’ye devlet ziyareti gerçekleştirmiş ve bu ziyaretin sonucunda ikili ilişkilerimiz “Stratejik Ortaklık” düzeyine çıkarılmıştır. Bu gelişme tarihi bir dönüm noktası olmuştur.

Moğolistan, Türkiye’yi kendisinin “üçüncü komşusu” ve güvenilir bir ortak olarak görmekte, Türkiye ile olan ilişkilerine öncelikli önem atfetmektedir. Bu çerçevede, üst düzey ziyaretler ve diyaloglar düzenli hale gelmiş, karşılıklı anlayış daha da pekişmiştir. Bundan sonraki dönemde, ekonomik iş birliği, ticaret ve yatırımların artırılması yönünde ilişkilerimizi daha da derinleştirerek, somut ve karşılıklı faydaya dayalı bir ortaklığı hedeflemekteyiz.

2024 yılı itibarıyla iki ülke arasındaki ticaret hacmi 115 milyon ABD dolarını aşmıştır (Türk tarafının istatistiklerine göre bu rakam 139 milyon dolar olarak kaydedilmiştir). Bu rakam, son beş yılda yaklaşık üç kat artmış olup, karşılıklı iş birliğini daha da güçlendirme ve ticaret hacmini önemli ölçüde artırma potansiyelimizin açık bir göstergesidir. Türk ürünlerinin kalitesi Moğol halkı tarafından tanınmakta ve talep her geçen gün artmaktadır.

Moğolistan Hükûmeti, katma değerli üretim, ihracatın çeşitlendirilmesi ve pazarların genişletilmesini destekleyen kararlı bir politika izlemektedir. Bu doğrultuda, bilgi ve teknoloji içeren ürünlerin üretimi, ticaretin kolaylaştırılması ve lojistik engellerin ortadan kaldırılması gibi alanlarda somut adımlar atılmaktadır. Örneğin, Ulanbaatar-İstanbul arasında haftalık olarak MIAT tarafından 3, Türk Hava Yolları tarafından 4 direkt uçuş gerçekleştirilmektedir. Bu uçuşlar karşılıklı yolcu trafiğini artırmakta ve taşımacılık ile lojistik imkânları genişletmektedir. Ayrıca, kara taşımacılığı alanında yıllık 250 taşıma izni kapsamında karşılıklı taşımacılık yapılmaktadır. Ekonomik, ticari ve yatırım konularının ele alındığı Hükûmetler arası Karma Ekonomik Komisyon da bu sürece katkı sağlamaktadır.

İki ülke arasında bugüne kadar pek çok anlaşma imzalandı. Sizin özellikle altını çizmek istediğiniz, ikili ilişkilerde önemli kilometre taşı olarak gördüğünüz başlıca anlaşmalar hangileri oldu?

Her şeyden önce, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişimini açıkça gösteren üç temel belgeyi belirtmekte fayda var. Bunlar:

-   Moğolistan ile Türkiye Cumhuriyeti Arasında Dostane İlişkiler ve İşbirliği Anlaşması (1995)

-    Moğolistan ile Türkiye Cumhuriyeti Arasında İşbirliği Hakkında Ortak Bildiri (2004) – Bu belgeye iki ülkenin Devlet başkanları imza atmış olup, ilişkilerin düzeyinin “Kapsamlı Ortaklık” seviyesine ulaştığı karşılıklı olarak kabul edilmiştir.

-   Moğolistan ile Türkiye Cumhuriyeti Arasında Stratejik Ortaklık Kurulmasına Dair Ortak Bildiri (2025)

Moğolistan ile Türkiye arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasından bu yana, ikili iş birliğini genişletmeye ve hukuki altyapısını güçlendirmeye yönelik olarak onlarca anlaşma ve protokol imzalanmıştır. Bu belgeler; siyaset, ekonomi, savunma, eğitim, kültür, sağlık, ulaşım, standardizasyon gibi pek çok alanı kapsamakta olup, ilişkilerimizi tüm boyutlarıyla ve aşamalı şekilde güçlendirmiştir.

1990’lı yılların başlarında eğitim, bilim, ticaret, teknik iş birliği ile diplomatik ve hizmet pasaportu sahiplerinin karşılıklı vizesiz seyahati gibi temel anlaşmalar imzalanmış; böylece ilişkilerin yapısı ve kapsamı belirlenmiştir. 1995 yılında ise turizm, havacılık, kültürel ve eğitimsel değişim alanlarındaki anlaşmalarla ilişkiler daha ayrıntılı hale gelmiş, kurumlar arası iş birliğinin temelleri atılmıştır.

Devamında yatırım, veterinerlik, gümrük, askerî iş birliği, adlî yardım ve kalkınma ortaklığı gibi alanlarda anlaşmalar imzalanarak ilişkiler daha da genişlemiştir. 2010’dan itibaren sosyal güvenlik, serbest bölgelerin gelişimi, güvenlik gibi konularda da daha ayrıntılı ve politika düzeyinde anlaşmalar yapılmıştır. Özellikle 2021 yılında yürürlüğe giren sosyal güvenlik alanında iki ülke vatandaşlarının hak ve menfaatlerini korumaya yönelik anlaşma pratik değeri yüksek bir hukuki düzenleme olmuştur.

Bugün itibarıyla Moğolistan ile Türkiye arasında 40’tan fazla hükûmetler arası Anlaşma yürürlüktedir. 2025 yılının Ocak ayında Moğolistan Cumhurbaşkanı Sayın Ukhnaagiin Khürelsükh’ün Türkiye’ye gerçekleştirdiği devlet ziyareti kapsamında, iki ülkenin devlet başkanları “Stratejik Ortaklık Kurulmasına Dair Ortak Bildiri ”ye imza atarak ilişkilerde yeni bir aşamayı başlatmıştır. Bu gelişme tarihi bir nitelik taşımaktadır.

Söz konusu ziyaret sırasında, iki taraf toplam 10 belgeye imza atmıştır. Bunlar arasında; sağlık, eğitim, gençlik, spor, çevre, ormancılık, madencilik, rekabet politikası, radyo ve televizyon gibi alanlarda iş birliği anlaşmaları ve mutabakat zabıtları yer almakta olup, ilgili kurumlar arasında bilgi, deneyim ve veri paylaşımı; insan kaynağının geliştirilmesi ve ortak proje ve programların uygulanması açısından geniş bir iş birliği zemini sunmaktadır.

Son dönemde karşılıklı üst düzey ziyaretler dikkat çekiyor. Bu temaslar ilişkileri nasıl etkiledi? Somut sonuçlar ya da yeni iş birlikleri açısından neler söyleyebilirsiniz?

Son yıllarda Moğolistan ile Türkiye arasındaki ilişkiler oldukça canlı bir şekilde gelişmekte; üst düzey ve yüksek düzeydeki ziyaretlerin ve istişarelerin sıklığı istikrarlı bir şekilde korunmaktadır.

İki ülkenin Devlet Başkanları 2022 yılında Semerkand’da, 2024 yılında Astana’da görüşmeler gerçekleştirmiş; 2025 yılında ise Moğolistan Cumhurbaşkanı Türkiye’ye resmî bir devlet ziyareti gerçekleştirmiştir.

Benim Türkiye Cumhuriyeti’ne Moğolistan Büyükelçisi olarak atandığım son dört yıllık dönemde ikili ziyaretlerin ve siyasi istişarelerin sıklığı artmış, iş birliği içerik ve düzey bakımından önemli ölçüde genişlemiş olması somut bir kazanım olarak öne çıkmaktadır. Bu süreçte Moğolistan tarafından Meclis Başkanı, Parlamento Daimi Komisyonu Başkanları, Dışişleri Bakanı, İmar ve Şehircilik Bakanı gibi üst düzey yetkililer Türkiye’ye resmî ziyaretlerde bulunmuşlardır. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri, Milli Güvenlik Konseyi Sekreteri gibi yetkililer de Türkiye’yi ziyaret ederek alanlarına ilişkin görüşmeler gerçekleştirmiştir.

Türkiye tarafında ise TBMM Millî Savunma Komisyonu Başkanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Kültür ve Turizm Bakanı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı, Millî Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri gibi üst düzey isimler Moğolistan’ı ziyaret ederek ikili ilişkilere somut katkılar sağlamışlardır.

Üst düzey ziyaretler sırasında, iki ülke arasında çeşitli alanlarda iş birliğini ilerletmeye yönelik anlaşmalara imza atılmış; ilgili sektörlerin hukuki zemini güçlendirilmiş, iş birliği hedefleri ve yol haritaları netleştirilmiştir. En dikkat çekici örnek olarak, Moğolistan Cumhurbaşkanının Türkiye’ye gerçekleştirdiği devlet ziyareti sırasında iki ülke devlet başkanlarının, ilişkileri “Stratejik Ortaklık” seviyesine yükselttiklerini ilan etmeleri, ikili ilişkilerde yeni bir dönemin başlangıcını işaret eden tarihi bir gelişme olmuştur.

Bu devlet ziyareti sırasında Moğolistan tarafı, Türkiye’yi Karakurum şehrinin yeniden inşası için altyapı projelerine yatırımcı olarak katılmaya davet etmiş, taraflar arasında bu konuda en üst düzeyde açık ve verimli müzakereler gerçekleştirilmiştir. Bu görüşmeler, somut ortak projelere zemin hazırlayan önemli bir adım olmuştur. Ayrıca ulaştırma, sağlık gibi sektörlerde de iş birliğine yönelik somut alanlarda fikir birliğine varılarak ortak hedefler belirlenmiştir.

İkili iş birliklerini derinleştirmek amacıyla Ankara ve İstanbul’da Moğolistan ve Türkiye’den iş insanlarının katılımıyla iş forumları ve B2B görüşmeleri düzenlenmiştir. Bu etkinliklere her iki ülkeden toplam 150’yi aşkın firma katılmış, iş fırsatlarını tanıtmış ve yeni ortaklıklar kurma yönünde görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Bu gelişmeler, özel sektör düzeyinde iş birliğinin somutlaşmasına olanak tanımıştır. Devlet ziyareti çerçevesinde ayrıca Moğolistan’ın kültürel elçisi olan “Morin Huur Orkestrası”, İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi’nde sahne almış; böylece Türk izleyicilere Moğolistan’ın sanatını ve geleneksel kültürünü tanıtarak ziyaretin kültürel boyutuna anlamlı bir katkı sağlamıştır.

Önümüzdeki dönemde Türkiye tarafından da karşılık ziyaretlerin gerçekleşmesini bekliyoruz. Moğolistan Cumhurbaşkanının Türkiye’ye yaptığı ziyaret sırasında üzerinde mutabakata varıldığı üzere, Türkiye’den üst düzey ziyaretlerin de ilişkilerimizin stratejik ortaklık temelinde güçlenmesine ve iş birliğinin daha da gelişmesine büyük katkı sağlayacağına inancımız tamdır.

Ayrıca, Moğolistan’da yer alan Göktürk dönemine ait tarihî mirasları, taş yazıtları ve değerli anıtları tanıtmak ve geleceğe aktarmak açısından önemli olan Tonyukuk Müzesi de yakında Ulanbaatar’ın Nalayh ilçesinde açılacak. Bu gelişme, iki ülkenin ortak kültürel mirasının tanıtılmasına ve yaygınlaştırılmasına değerli bir katkı sağlayacaktır.

Son olarak, iki dost halkın karşılıklı anlayışı ve dayanışması temelinde, tarım, ticaret ve ekonomik iş birliğini yeni bir düzeye taşımak için kararlılıkla çalışmaya devam edeceğimizi özellikle vurgulamak isterim. Teşekkür ederim.

Anadolu Parsı Yine Fotokapana Yakalandı! Anadolu Parsı Yine Fotokapana Yakalandı!