Türkiye’nin dört bir yanında toprağı emanet eden çiftçiler için kuraklık, don, dolu ve aşırı sıcaklık gibi riskler her geçen yıl daha da artıyor. İklim değişikliğinin etkileri, yalnızca ürün kaybıyla sınırlı kalmıyor; aynı zamanda üreticinin ekonomik olarak ayakta kalma mücadelesini de derinden sarsıyor.

Bu noktada devreye giren devlet destekli tarım sigortaları sistemi, tarımsal üretimde sürdürülebilirliği korumak açısından stratejik bir güvence oluşturuyor.

2005 yılında yürürlüğe giren kanunla kurulan Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM), çiftçilere tek merkezden sigorta güvencesi sağlıyor. Sistem; bitkisel üretimden seracılığa, küçükbaş-büyükbaş hayvancılıktan arıcılığa kadar pek çok alanda üreticiyi koruma altına alıyor. Üstelik sadece ekonomik destek sunmakla kalmıyor, aynı zamanda tarımsal planlamanın daha bilimsel ve veri temelli yapılmasına da katkı veriyor.

TÜRKŞEKER 2025-2026 Üretim Yılı Şeker Pancarı Alım Fiyatını Açıkladı
TÜRKŞEKER 2025-2026 Üretim Yılı Şeker Pancarı Alım Fiyatını Açıkladı
İçeriği Görüntüle

Bu yıl özellikle kuraklığın etkili olduğu bölgelerde üreticilerin yaşadığı zararlar için TARSİM tarafından 2,5 milyar liralık tazminat ödemesi yapıldı. Bu rakam, sistemin kuruluşundan bu yana gerçekleştirilen en yüksek ödemeler arasında yer alıyor.

Köy Bazlı Verim Sigortasıyla Kuraklığa Karşı Kalkan Oluşturuldu

TARSİM’in en dikkat çeken uygulamalarından biri olan Köy Bazlı Verim Sigortası, kuraklık riskine karşı çiftçilere güçlü bir koruma sağlıyor. Bu sistemde bireysel değil, köy geneli baz alınarak verim tespiti yapılıyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenen kuru tarım alanlarında yetiştirilen buğday, arpa, çavdar, yulaf, tritikale, nohut, mercimek ve yağlık ayçiçeği gibi stratejik ürünler bu sigorta kapsamında yer alıyor.

Eksperler referans parsellerde incelemelerde bulunarak köyün ortalama verimini belirliyor; bu sayede kuraklık, don, sıcak hava dalgası veya aşırı nem gibi iklimsel anormalliklerin yol açtığı kayıplar güvence altına alınıyor.

Böylece üretici yalnızca maddi anlamda değil, psikolojik olarak da güçleniyor — risk almaktan çekinmeden üretime devam edebiliyor.

Köy Bazlı Verim Sigortası, sadece tazminat ödemeleriyle değil; bölgesel tarım politikalarının daha doğru şekillenmesine katkı sunmasıyla da büyük önem taşıyor.

Prim Desteğinde Dev Adım: Sigorta Yaptırmak Artık Çok Daha Kolay

Çiftçiler için sigorta yaptırmanın en büyük avantajlarından biri, devletin sunduğu yüksek oranlı prim desteği.

TARSİM poliçeleri, yetkili sigorta acenteleri aracılığıyla düzenleniyor. Üreticiler il ve ilçe merkezlerinde bulunan acentelere giderek ya da dijital platformlar üzerinden kolayca poliçe oluşturabiliyor.

Devlet desteği;

• Bitkisel ürün ve sera sigortalarında %50,

• Don teminatlı ürünlerde %67,

• Gelir koruma sigortasında %60,

• Köy Bazlı Verim Sigortası’nda ise %70’e kadar çıkıyor.

Bu oranlar sayesinde çiftçiler çok daha düşük maliyetlerle sigorta yaptırabiliyor, olası kayıplarda tazminat desteğinden faydalanabiliyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı ile TARSİM, her yıl düzenlenen saha çalışmaları ve bilgilendirme toplantılarıyla üreticilerin sigorta bilincini artırmayı hedefliyor.

Bugün gelinen noktada, Türkiye tarım sigortacılığında birçok ülkeye örnek gösterilen bir modele sahip. Şeffaf hasar yönetimi, yüksek devlet desteği ve artan üretici bilinci sayesinde TARSİM, tarımsal risklerin yönetiminde güçlü bir güvence olarak öne çıkıyor.

Artan iklim krizine rağmen üretimin devam etmesi, sigorta bilincinin yaygınlaşmasıyla mümkün.

TARSİM yalnızca çiftçinin yanında değil; aynı zamanda ülkenin gıda arz güvenliğini koruyan stratejik bir mekanizma haline geldi.

Kuraklıkla mücadelede bu yıl atılan adımlar, tarımın geleceği adına umut verici bir tablo çiziyor.