18-24 Kasım 2025 – Antimikrobiyal Direnç Farkındalık Haftası kapsamında konuşan Veteriner Farmakoloji ve Toksikoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ender Yarsan, antibiyotik direncinin küresel ölçekte halk sağlığını tehdit eden en kritik sorunlardan biri haline geldiğini vurguladı.

Avrupa’da 18 Kasım’da kutlanan “Antibiyotik Farkındalık Günü”, Dünya Sağlık Örgütü’nün 2023’te aldığı kararla artık tüm dünyada “Antimikrobiyal Direnç Farkındalık Haftası” olarak değerlendiriliyor. Prof. Dr. Yarsan’a göre bu yaklaşımın merkezinde ise insan, hayvan ve çevre sağlığını doğrudan ilgilendiren antimikrobiyal direnç (AMR) bulunuyor.

Küresel Tehdit Büyüyor: Dakikada Bir Kişi Ölüyor

Prof. Dr. Yarsan’ın verdiği verilere göre, antibiyotiklere dirençli bakteriler 2019 yılında dünya genelinde 1.27 milyon insanın ölümüne neden oldu. Bu sayı 2021’de 4.71 milyona yükseldi.

Eğer gerekli tedbirler alınmazsa, 2050 yılında 10 milyon insanın antibiyotik direnci nedeniyle hayatını kaybedeceği öngörülüyor. Ekonomik sonuçlar da son derece ağır:

• Sağlık harcamalarının 66 trilyon pounda ulaşabileceği,

• Küresel GSYH’nin %3.8 azalacağı,

• 28.3 milyon insanın aşırı yoksulluğa sürükleneceği tahmin ediliyor.

Bugün antibiyotik dirençli bakteriler nedeniyle her 45 saniyede bir kişi hayatını kaybederken, 2050’de bu sürenin 3 saniyeye düşeceği hesaplanıyor.

Hayvancılıkta Antibiyotik Kullanımı Endişe Veriyor

Dünyada veteriner hekimlikte kullanılan antibiyotik miktarı yüksek seviyelerde bulunuyor. 2021 yılı itibariyle hayvan sağlığında 81 bin tonun üzerinde antibiyotik kullanıldığı belirtiliyor.

Türkiye’de 2025 yılı itibariyle veteriner hekimliğinde ruhsatlı 1790 ürün bulunuyor; bunların 840’ı antibakteriyel ilaç.

ABD’de ise üretilen antibiyotiklerin %70’i hayvancılık sektöründe, çoğu zaman tedavi dışı amaçlarla kullanılıyor. Bu kullanımın, ülkedeki insan hekimliği kaynaklı tüketimin 8 katı olduğu ifade ediliyor.

Küresel antibiyotik tüketiminin ise 2010’dan 2030’a kadar %67 artması bekleniyor. Bu artış, gıda talebinin yükselmesi ve yoğun üretim koşullarının yarattığı baskı ile ilişkili.

Direncin Temel Nedenleri

Prof. Dr. Yarsan, antibiyotik direncinin yayılmasında etkili olan başlıca faktörleri şöyle sıraladı:

• Antibiyotiklerin antibiyogram yapılmadan, gelişigüzel dozlarla kullanılması

• İnsan ve hayvan sağlığında yetersiz hastalık önleme stratejileri

• Küresel antibiyotik kalıntı izleme sistemlerinin eksikliği

• Yeni ilaç, aşı ve tanı yöntemleri geliştirilmesindeki yetersizlik

Direnç; hayvansal ürünler, dışkı, kontamine su ve toprak, üretim alanları, hatta sinek ve haşereler aracılığıyla dahi yayılabiliyor. Artan seyahat sıklığı da direncin ülkeler arasında hızla taşınmasına neden oluyor.

“Tek Sağlık” Persfektifi: Mücadelede Koordinasyon Şart

Yarsan, antimikrobiyal dirençle mücadelede başarı için *“Tek Sağlık Yaklaşımı”*nın esas alınması gerektiğini vurguladı. İnsan, hayvan ve çevre sağlığının birlikte ele alındığı bu modelin, uzun vadeli ve kararlı politikalarla desteklenmesi gerektiğini ifade etti.

Kim Ne Yapmalı?

Süt/Yem Paritesi Neden Çöktü? Üretici Üretimi Neden Terk Ediyor?
Süt/Yem Paritesi Neden Çöktü? Üretici Üretimi Neden Terk Ediyor?
İçeriği Görüntüle

Bireylere düşen görevler:

• Antibiyotik yalnızca hekim reçete ederse kullanılmalı

• Doktor gerekli görmediyse antibiyotik talep edilmemeli

• Başkasının antibiyotiği kesinlikle kullanılmamalı

• Temel hijyen, el yıkama, gıda hazırlığında temizlik ve aşılar ihmal edilmemeli

Yetkili otoritelere çağrı:

• Ulusal antimikrobiyal direnç eylem planının güçlendirilmesi

• Dirençli enfeksiyonların sürekli gözetimi

• Enfeksiyon kontrol programlarının etkinleştirilmesi

• Antibiyotiklerin yalnızca gerekli durumlarda reçetelenmesi

• Halkın doğru antibiyotik kullanımı konusunda bilinçlendirilmesi

• Güçlü ve etkin bir veteriner otoritesinin oluşturulması

Tarım ve hayvancılık sektörü:

• Antibiyotikler yalnızca veteriner hekim kontrolünde kullanılmalı

• Büyüme faktörü olarak antibiyotik kullanımına son verilmeli

• Hayvanlar aşılanmalı, alternatif uygulamalar yaygınlaştırılmalı

• Üretimden işleme süreçlerine kadar hijyen ve biyogüvenlik artırılmalı

Endüstri:

• Yeni antibiyotikler, aşılar, tanı kitleri ve teknolojilerin Ar-Ge’sine yatırım yapılmalı.