Haber: Muhammet OLUKLU
“STK’LAR SİYASETLEŞTİ” DİYEREK İSTİFA ETTİ
Bursa İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Sencer Solakoğlu, YouTube kanalında yaptığı görüntülü açıklamayla Birlik Başkanlığı görevinden istifa ettiğini duyurdu. Solakoğlu açıklamasında, yıllardır üretici adına mücadele verdiğini, ancak sivil toplum kuruluşlarının siyasallaşmasının bu mücadelenin önündeki en büyük engel olduğunu söyledi.
Solakoğlu’na göre;
• STK’lar iktidarı eleştirdiğinde kapatılıyor, fakirleştiriliyor ya da kaynakları kesiliyor,
• Bu nedenle STK başkanları konuşmaktan korkuyor,
• Hak, hukuk ve adalet çiftçi için işlevsiz hale geliyor,
• Gençler bu yüzden sektörden hızla uzaklaşıyor.
Bu gerekçelerle STK platformunda tıkandığını belirten Solakoğlu, “sesini daha gür çıkarabileceği” yeni bir platforma geçeceğini açıkladı ve bu platformun siyaset üstü olacağını vurguladı.
“SİYASET ÜSTÜ” DEDİ, ANA MUHALEFETTE GÖREV ALDI
Ancak bu açıklamadan kısa süre sonra Solakoğlu’nun, CHP Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi bünyesinde Tarım ve Orman Politika Kurulu Başkanı olduğu ortaya çıktı.
Buradaki temel soru şu:
STK’ları siyasallaştıkları için eleştiren Solakoğlu’nun, ana muhalefet partisinin tarım politikalarının başına geçmesi ne anlama geliyor? Eğer iktidara yakın STK’ların bakanlığı öven açıklamaları “siyasallaşma” ise, bir siyasi partinin politika kurulu başkanı olmak nedir?
BAKANLIĞI ÖVEN AÇIKLAMALAR: DÜN DEVRİM, BUGÜN ELEŞTİRİ
Solakoğlu’nun çelişkisi yalnızca pozisyon değişikliğiyle sınırlı değil. Kendi geçmiş açıklamaları da dikkat çekici. 2023 yılında bir televizyon programında Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı için şunları söylüyor:
“Bugün çok büyük bir şans var üzerimizde. Bugünkü Tarım Bakanının ismini sokaktaki halk bilmiyor. Bu çok iyi bir şey çünkü siyasetle değil tarımla ilgileniyor. Adeta bir devrim yapıyorlar.”
Bir yıl önce Bakan Yumaklı ile yaptığı görüşmeyi ise şu sözlerle aktarıyor:
“Her şeyin farkında, çok yakın takipte. Konulara bu kadar hâkim olması beni çok yüreklendiriyor. Sektör için büyük bir şans.”
Ancak bugün, Bakanlığı başarılı bulan açıklamalar yapan Türkiye Damızlık Sığır Yetiştirici Birliği yöneticilerini “talihsiz” olmakla suçluyor.
Solakoğlu İfadeleri İle Çelişiyor!
Solakoğlu’nun geçmişte yaptığı bir başka açıklama ise bugünkü tabloyla doğrudan çelişiyor. Bazı kesimlerin kendisine bakan olması ile ilgili verdiği tavsiyelere Solakoğlu şu ifadeler ile yanıt vermişti;
“Keşke sen bizim tarım bakanımız olsan diyorlar. Ben de hayır diyorum. Ben üretici olarak kalmam gerekiyor.”
Bugün gelinen noktada ise Solakoğlu, CHP’nin Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi’nde tarım politikalarının en sorumlusu konumuna geldi. Anadolu’da bir tabir vardır: ‘Bu ne perhiz bu ne lahana’… Bu denkleme Solakoğlu açıklamaları ile tam uymuyor mu? Bundan sonraki süreçte daha başından ikilem oluşturan açıklamaları ile kamuoyunda çelişkilere sahne olan Solakoğlu, CHP’nin iktidara gelmesi durumunda, olurda Tarım ve Orman Bakanlığına gelir ise bu yaptığı söylemler üzerinden çokça konuşulup Cumhuriyet Halk Partisine bir yara da Sencer Solakoğlu açmış olacak. Dün “üretici olarak kalmam gerek” diyen Solakoğlu, bugün doğrudan siyasal karar mekanizmasının merkezinde yer almadı mı?
SORU BASİT, CEVAP ZOR
Biz şu soruları sormak istiyoruz; STK’ların siyasallaşmasını eleştirmekle, bir siyasi partinin politika kurulu başkanı olmak arasındaki fark nedir? Dün istemediğini söylediği makamın bugün neden bu kadar yakınında? 3 Yıl Bursa Dsyb Başkanı olarak üreticisine ne fayda sağladı? Kamuoyu bu soruları ve Solakoğlu’nun kendisi ile çelişen ifadelerini merak ediyor.




