Çiftçilerimiz büyük bir özveriyle üretime devam ediyor
İklim krizinin etkilerinin giderek derinleştiğine ve bunun tarımsal üretim üzerindeki etkilerine değinen Bayraktar, “Kuraklık, ani hava olayları ve tarımsal üretimdeki dalgalanmalar, hem üreticiyi hem de tüketiciyi etkiliyor. Küresel fiyat dalgalanmaları, enerji maliyetlerindeki artış ve jeopolitik gelişmeler, gıda tedarik zincirlerini zorluyor. Bu şartlar altında Türk çiftçisi üretime devam ederek gıda arzını sağlamaya çalışıyor” dedi.
Tarım sektörünün Türkiye ekonomisi içindeki yerini de hatırlatan Bayraktar, sektörün Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’daki payının yüzde 5,6; istihdamdaki payının ise yüzde 14,8 olduğunu aktardı. Türkiye’nin fındık, kuru üzüm, ayva, kuru kayısı ve kuru incir gibi ürünlerde dünyada lider üretici ve ihracatçı konumunda olduğunu da belirtti.
2025 yılı tarım için afet yılı oldu
Bayraktar, 2025 yılının henüz ilk yarısı olmasına rağmen doğal afetler nedeniyle tarımsal üretimin ciddi zarar gördüğünü belirtti. Şubat ayında Mersin, Adana ve Hatay başta olmak üzere birçok ilde zirai don yaşandığını, Nisan ayında ise 65 ili etkileyen ikinci bir don olayının meydana geldiğini hatırlattı. Don afetinden başta fındık, kayısı ve üzüm olmak üzere birçok ürün etkilendi.
Ayrıca, 3-4 Mayıs tarihlerinde Kahramanmaraş, Adıyaman, Şanlıurfa, Niğde ve Gaziantep’te meydana gelen dolu afetinin de üretime zarar verdiğini ifade eden Bayraktar, “Ziraat Odaları olarak sahada incelemelerde bulunduk. Üreticilerimizin mağdur edilmeden desteklenmesi öncelikli beklentimizdir” dedi.
Girdi maliyetleri artıyor, çiftçi borçla üretim yapıyor
Bayraktar, üretim maliyetlerinin sürekli artması nedeniyle çiftçilerin borç yükünün de ağırlaştığını vurguladı. Mart 2025 itibarıyla çiftçilerin bankalara olan borçlarının geçen yıla göre yüzde 50 artışla 996 milyar 177 milyon TL’ye yükseldiğini açıkladı.
Çukurova’da başlayan buğday ve arpa hasadına da değinen Bayraktar, kış aylarında yetersiz kar yağışı ve zamanında gerçekleşmeyen yağışlar nedeniyle özellikle kıraç alanlarda verim kaybı yaşandığını, sulama imkânı olan arazilerde ise yüksek enerji maliyetlerinin üretici üzerindeki yükü artırdığını söyledi. Bayraktar, “Müdahale alım fiyatlarının enflasyon oranının altında kalmaması ve ödemelerin geciktirilmemesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Tarımda nüfus yaşlanıyor, sosyal güvenlik desteklenmeli
Bayraktar, kırsalda yaş ortalamasının 59’a ulaştığını, tarımda kayıtlı genç çiftçi oranının yüzde 5’in altına düştüğünü belirtti. 2021 yılında 1 milyon olan SGK’ya kayıtlı çiftçi sayısının 2024 yılı sonunda 419 bine gerilediğini, 1,1 milyon çiftçinin ise muafiyet belgesiyle sistem dışına çıktığını söyledi.
Tarımda sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için sosyal güvenlik sisteminin güçlendirilmesi gerektiğini ifade eden Bayraktar, “Tarım BAĞ-KUR primleri düşürülmeli, genç ve kadın çiftçilerimize yönelik özel sosyal güvenlik destekleri sağlanmalıdır” dedi.
Hayvancılıkta maliyet baskısı üretimi zorluyor
Hayvancılığın Türkiye’de önemli bir potansiyele sahip olduğunu ancak maliyet artışlarının sektörü zorladığını belirten Bayraktar, yem ve diğer girdi maliyetlerinin artmasına karşın üretici fiyatlarının düşük kaldığını söyledi. Bayraktar, küçük aile işletmelerinin desteklenmesinin ve üretimi bırakmalarının önlenmesinin önemli olduğunu ifade etti.
Üreticiye sahip çıkmak ülkenin geleceğine sahip çıkmaktır
Açıklamasını, “Biz üretmezsek Türkiye aç kalır” diyerek tamamlayan Bayraktar, tüm çiftçilere bereketli ve afetsiz bir hasat dönemi dileyerek 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü kutladı.
