Son yıllarda giderek daha fazla kişi, kırmızı et ya da süt ürünleri tükettikten sonra gecikmeli alerjik reaksiyonlarla hastanelik oluyor. Gıda zehirlenmesine benzetilen bu tablo aslında bambaşka bir nedeni işaret ediyor: Alfa-Gal Sendromu. Bu sendromun kaynağı ise doğrudan tabaktan değil, ormandan geliyor: Kene ısırığı.

Alfa-Gal Sendromu Nedir?

Tıptaki adıyla Galaktoz-alfa-1,3-galaktoz ya da kısa adıyla alfa-gal, insan vücudunda doğal olarak bulunmayan bir şeker molekülü. Ancak inek, domuz, geyik ve tavşan gibi memelilerin dokularında mevcut. İşte bu molekül, bazı kene türlerinin ısırmasıyla insan vücuduna taşındığında, bağışıklık sistemi yabancı maddeye karşı antikor üretmeye başlıyor. Ve sonuç: Hayvansal ürünlere karşı gelişen ani alerjik reaksiyonlar.

Sadece Kırmızı Et Değil!

Her ne kadar “kırmızı et alerjisi” olarak da bilinse de, bu tanım oldukça dar. Çünkü alfa-gal sendromu yalnızca kırmızı eti değil, süt ürünlerini, jelatin içeren yiyecekleri (örneğin sakızlı şekerler, jöleler), hatta bazı ilaçları ve kişisel bakım ürünlerini bile tetikleyebiliyor.

Keneler Sadece Doğada Değil, Şehirlerde de Karşımızda

Geçmişte sadece Güneydoğu ABD’de görüldüğü düşünülen sendrom, bugün altı kıtada ve birçok farklı kene türü aracılığıyla yayılıyor. Lyme hastalığını da taşıyan geyik keneleri dahil birçok tür, bu alerjik hastalığın tetikleyicisi. Geyik ve insan popülasyonunun artması, kene sayısının da hızla yükselmesine neden oluyor. Dolayısıyla risk alanı artık sadece ormanlık bölgelerle sınırlı değil.

Belirtiler Gecikmeli Görülüyor

Alfa-gal sendromunun belirtileri çoğu zaman hemen ortaya çıkmaz. Genellikle kişi, et ya da süt içeren bir ürünü tükettikten 2 ila 6 saat sonra semptom göstermeye başlar. Bu belirtiler şunları içerebilir:

• Kaşıntı ve kurdeşen

• Dudak, yüz ya da boğazda şişme

Domuz Eti Kullanan İşletmeler e-Devlet’te İfşa Mı Edilecek?
Domuz Eti Kullanan İşletmeler e-Devlet’te İfşa Mı Edilecek?
İçeriği Görüntüle

• Şiddetli mide bulantısı ve karın ağrısı

• Solunum sıkıntısı

• Anafilaktik şok (hayati tehlike oluşturabilir)

Tanı Koymak Zor Olabiliyor

ABD’de yapılan bir araştırma, sağlık çalışanlarının %42’sinin bu sendromdan haberdar olmadığını ortaya koydu. Belirtiler birçok başka hastalıkla karıştırılabildiği için, doğru tanı gecikebiliyor. Şüpheleniyorsanız, doktorunuzdan alfa-gal antikor testi talep etmeniz önemli.

Ne Yapmalı?

Test sonucunuz pozitif çıktıysa, en etkili yol tetikleyici gıdalardan kaçınmak. Bu, yalnızca kırmızı eti değil, süt ürünleri, jelatin içeren yiyecekler ve bazı ilaçları da kapsıyor. Dışarıda yemek yerken dikkatli olmak ve içeriğini bilmediğiniz ürünleri tüketmemek hayati önem taşıyor.