CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Meclis’te yaptığı konuşmada gıda alanında yaşanan sorunlara dikkat çekti. Gürer, hem üretimden tüketime kadar zincirin her aşamasında yaşanan aksaklıkların hem de artan maliyetlerin, vatandaşın sağlıklı gıdaya erişimini zorlaştırdığını söyledi.

Gürer, “Gıdada arz açığımız var, ithalatçıyız. Gıdada üretim maliyeti sorunumuz var, girdi maliyetleri sürekli artıyor. Sağlıklı gıdaya erişimde sorunumuz var; taklit, tağşiş, sahte üretimlerin yanında pestisit ve aflatoksin gibi istenmeyen zararlıları da gıdayla bünyemize alıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Tarım ticarileşti”

CHP’li Gürer, AK Parti iktidarının tarımı ticarileştirdiğini belirterek, sistemin üretici ve tüketici aleyhine işlediğini vurguladı:

UKON Kırmızı Et Piyasasında Son Durumu Açıkladı!
UKON Kırmızı Et Piyasasında Son Durumu Açıkladı!
İçeriği Görüntüle

“Gıdayla ilgili üretim öncesinde, üretim sırasında, üretim sonrasında yaşadığımız sorunlar da açık, net. Çünkü Adalet ve Kalkınma Partisi iktidar olduğundan beri tarımı ticarileştirdi. Amaç burada insanların gıdaya erişimi değil, tohumdan gübreye, ilaçtan diğer girdilere kadar hepsinin belli kazanç kapısına dönmesinin yarattığı problemlerin ortaya çıkmasına göz yummasıdır.

Bakınız, et ve süt ürünlerindeki fiyat artışları o noktaya geldi ki çoğu hanede artık ya gramla bu ürünler alınabiliyor ya da hiç alınamıyor. Oysa özellikle çocuklarımızın proteine ihtiyacı var. Coğrafyamızın suyu, havası, çiftçisi, üreticisi, besicisi her alanda başarılı olabilecek durumda. Ama Tarım Kanunu’nda millî gelirin yüzde 1’inin destek olarak verileceği yazıyor, uygulaması olmuyor.”

“Vatandaş geçinemiyor”

Gelir-gider dengesizliğinin, halkın gıdaya erişimini engellediğini vurgulayan Gürer, ülkenin ithalata dayalı bir yapıya sürüklendiğini belirtti:

“Gıdaya erişimde özellikle emeklilerin, sabit ve dar gelirlilerin yaşadığı gelir-gider orantısızlığı önemli rol oynuyor. Çünkü cepte para yok, rafta ürün var. Bu da dolaylı bir kıtlık. Eğer siz asgari ücretlinin, emeklinin gelirini belli bir seviyeye çekebilseniz, raftaki ürüne erişecek. Ancak raftaki ürünlerin önemli bölümü ithal. Hububatta, bakliyatta rafta baktığınızda arkasında menşei yazıyor. Ne acı ki Türkiye 21 üründe arz açığını hâlâ kapatamadı. Böyle olunca da ürettiğinden çok dışa bağımlı hale geldik.”

“İsraf, üretim ve gelir sorunu iç içe”

Gürer, Türkiye’de her yıl milyonlarca ton gıdanın israf edildiğine dikkat çekerek, üreticiden tüketiciye uzanan sistemin yeniden yapılandırılması gerektiğini söyledi:

“Türkiye’de yılda 2,5 milyon kamyon gıda çöpe gidiyor. İsrafın olduğu, üretimde sorunun yaşandığı ve cepte para olmadığı için raftaki ürüne erişilemeyen bir süreçte, ülkenin tarım politikasının sorunsuz olduğunu söylemek mümkün değil. Üreten, ürettiğinden para kazanamıyor; aracılık sistemi ürünü katladıkça katlıyor, rafa gelen ürün de fiyat artışları nedeniyle vatandaşın erişemediği bir hale geliyor.

Yoksulluk sınırının 91 bin lira olduğu ülkede 50 milyondan fazla insan, istediğini alabilme hakkını kaybetmiş durumda. Çarşı pazar yangın yeri, mutfaklarda tencereler geçmişe göre sınırlı gıdayla kaynıyor. Çocuklar okula giderken sağlıklı beslenemedikleri için sıkıntı yaşıyorlar. Taşımalı eğitimde de sağlıklı gıdaya erişim sorunu var. Eğer gıdada sorunları aşacaksak, doğru planlama, kamucu bir anlayış ve çözümcü bir yaklaşımla bu işleri başarabiliriz.”