Demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan seçimler, seçmenlerin ülkenin yönetilmesinde söz sahibi olmasını istedikleri kişi ya da siyasi partiye yetki vermesi anlamına gelmektedir…

Bu kapsamda 14 Mayıs 2023 Pazar günü birlikte yapılacak olan Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi gerçekleşecek. Seçim öncesi adaylar kendilerini ifade ederler ve kazanmaları halinde neler yapacakları hakkında vaatlerini sıralarlar. Ancak seçmenlerin seçim zamanlarında gerçekleştirilen siyasal seçim kampanyalarında ortaya konulan vaatleri ne kadar dikkate aldığı ya da vaatlerin kaynağı hususunda ne kadar bilgili olduklarını bilemiyoruz.

Her ne kadar seçmen davranışları hakkında yeterli bilgiye sahip olmasak da, kamuoyu yoklamalarına göre kazanma ihtimali yüksek olan adayların sektörümüze yönelik açıklamalarını ve vaatlerini burada sıralamakta fayda var.

Cumhur İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Ankara Spor Salonu'ndaki AK Parti Seçim Beyannamesi ve Milletvekili Aday Tanıtım Toplantısı'nda partililere hitabında tarım ve hayvancılık konusunda mevcut yapılanlara ilave olarak seçim vaadi olan planlarını ve yapacaklarını açıkladı.

Buna göre:

-Mera, yaylak ve kışlak alanları ıslah ederek hayvancılığı destekleyeceğini,

-Dönem sonunda büyükbaş hayvan varlığını 19 milyona, küçükbaş hayvan varlığını 68 milyona çıkaracağını,

-Kırsal dönüşüm kapsamında 50 baş üzeri büyükbaş ari damızlık üretimine teşvik vereceğini,

-Sözleşmeli üretim modeliyle, aile tipi işletmelerde büyükbaş ve besi hayvancılığını destekleyerek her haneye en az bir asgari ücret garantisi vereceğini,

-Vatandaşların ekonomik fiyatlarla ete erişimini kolaylaştıracağını vadetti.

Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tarım ve hayvancılık konusunda planlarını ve yapacaklarını bir video kaydı ile duyurdu.

Sayın Kılıçdaroğlu,

-Tarım ve hayvancılıkta ithalatın sona ereceğini, kendi kendine yeten bir ülke olacağını,

-TİGEM’leri, hayvancılık üretiminde ve ıslahında kullanıp, üretilen damızlık hayvanları -   çiftçilere ücretsiz verileceğini,

-Her bir köye bir veteriner, bir ziraat mühendisi ve bir ziraat teknisyeninden oluşan ekipler kurulacağını,

-Çiftçilere hastalık tedavisi, aşı gibi her konuda ücretsiz destek sağlanacağını,

Sisteme katılmak isteyen ailelere 10 büyükbaş, 10 küçükbaş gebe hayvan hibe edeceğini,

-5 yılda 3 milyon 750 bin büyükbaş, 7 buçuk milyon da küçükbaş üreterek çiftçiye ücretsiz dağıtacağını,

-Hayvan varlığını her yıl, yüzde 20 artıracağını,

tigem içerik

-Afyon, Konya, Erzurum'da tarım ve hayvancılık özel ekonomi bölgeleri kuracağını,

-Ordu ve Hatay'da hayvancılık ve tarım ürünleri ihtisas limanı kuracağını,

-Ülkemizin hayvancılıkta bölgenin en büyük ihracatçısı olacağını,

-Yemi, gübreyi, enerjiyi yerinde üreterek eko-sistemler kurulacağını,

-Tarımsal faaliyetleri sübvanse edeceğini,

-Yem konusunda, ithalat bağımlılığının önüne geçip, üretici girdilerini azaltacağını,

-Süt üreticisinin de et üreticisinin de zarar etmeyeceğini,

-Et ve sütün ucuz ve bol olacağını vaat olarak sıraladı.

Yukarıda sıralanan vaatler geniş seçmen kitleleri için çok anlam ifade etmemektedir. Apolitik seçmen gözüyle diğer siyasi konularla ilgilenmeden sadece hayvancılık konusunda söylenenlere baktığımızda, gelecek günlerin de pek iç açıcı olmadığını görüyoruz.

Birçoğu uygulanmış, bir kısmı da ülke gerçekleri ile örtüşmeyen, küresel iklim krizi ve bu krize karşı hazırlık içermeyen bu açıklamalar, sayın liderlerimizin tarım ve hayvancılık konusunda yeterli bilgilendirilmediğini gösteriyor. Yanlış yorumlara meydan vermemek adına açıklamaları tek tek değerlendirmeyeceğiz. Sektör paydaşları yukarıdaki lider açıklamalarını okuduklarında durumun vahametini anlamıştır.

Sadece her iki lider tarafından ortak vaat olarak açıklanan “et ve sütün ucuz ve bol- ekonomik fiyatlarla ete erişim” konusuna değinmek isterim. Elbette bu tür popülist söylemler geniş kitleleri memnun eder. Ancak şunu da unutmamak gerekir, her malın bir değeri vardır. Bol mal, sınırsız miktarda var olan ve dolayısıyla yağmur veya güneş ışınları gibi kıt olmayan mallar bedavadır ve hiçbir değeri yoktur. Onları üretmek için herhangi bir çaba gerektirmezler. Bunları elde etmek için kullanılan emek miktarı sıfırdır. Değer, bolluğa değil, üretimin zorluğuna veya kolaylığına bağlıdır. Ülkemizde kırmızı et üretim maliyetinin yüksek olması, kırmızı etin fiyatını ve değerini artırır. Gelir seviyesini artıramaz isek bunlara ulaşmak zorlaşır. 

Gıda egemenliğinin ne kadar önemli olduğunu Covid-19 süreci ve Ukrayna-Rusya savaşı tekrar hatırlattı. Sektörde yaşanan sorunlar sadece veteriner hekimlik ve ziraat mühendisliği konuları ile ilgili değildir. Dolayısıyla hayvancılık ve gıda arz güvenliğinde yaşanan sorunlar birkaç popülist söylemle çözüme kavuşturulamaz. Geçmişte yapılan iyi veya kötü uygulamalardan, dünyada yaşanan gelişmeler dersler çıkarıp yaşanan ve öngörülen sorunlara rasyonel çözümler ortaya koymak gerekiyor.  14 Mayıs 2023 Pazar günü birlikte yapılacak olan Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimine katılan tüm adaylara başarılar dilerken seçim sonuçları da ülkemiz ve geleceğimiz için hayırlı olsun.