Tarım Stratejileri Dünya Gıda Günü Panelinde Ele Alındı!
Tarım Stratejileri Dünya Gıda Günü Panelinde Ele Alındı!
İçeriği Görüntüle

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, kuru yemeklik bakliyatta yaşanan üretim düşüşü, zirai don ve kuraklık zararı ile artan ithalat verilerini değerlendirdi. Sarıbal, Türkiye’nin hem tarımsal üretimde hem gelir adaletinde alarm verdiğini belirterek, “Bir zamanlar ‘Almanlar bizi kıskanıyor’ diyen iktidarın yönettiği ülkemiz, bugün Alman medyasında ‘Ayda bir kez et yiyebilen aileler: Türkiye’de yoksulluk sessiz derinleşiyor’ başlığıyla anılıyor” dedi. Haberde, resmi enflasyonun yüzde 33 olarak açıklandığı, ancak gerçek enflasyonun bunun en az iki katı olduğu vurgulanırken; Milletvekili Sarıbal, Türkiye’de kişi başı yıllık et tüketiminin 16,6 kilogram, Almanya’da ise 51,6 kilogram olduğunu hatırlattı, “Aradaki fark sadece gelir farkı değil; adalet farkıdır, yönetim farkıdır. Asgari ücretli bir yurttaş, kirasını ve faturasını ödemeden yalnızca maaşıyla 33 kilo kıyma alabiliyor.

Bir ailenin bir ay boyunca sadece ete ayırabileceği bütçe, ülkenin refah seviyesini anlatmaya yetiyor” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin protein açığını kapatmada en önemli ürün gruplarından biri olan kuru bakliyatta ciddi düşüş yaşandığını belirten Sarıbal, “Toplam yemeklik bakliyat üretiminin, yüzde 42,7’sini nohut, yüzde 30,1’ini kırmızı mercimek, yüzde 20,7’sini kuru fasulye, yüzde 5,3’ünü yeşil mercimek, kalan yüzde 1,1’ini ise diğer bakliyat oluşturmaktadır. Ekim alanları 1990-2024 yılları arasında yüzde 57’lik gerileme ile 874 bin hektara düştü. AKP döneminde bakliyat ekim alanlarındaki gerileme yüzde 36 oldu. 1990 yılında toplam 2 milyon ton olan kuru bakliyat üretimi 2024 yılında yüzde 33 oranında gerileyerek 1,3 milyon tona düştü. Türkiye, bugün kendi çiftçisinin üretemediği, yurttaşının da yiyemediği bir tabloyla karşı karşıya” diye konuştu.

ZİRAİ DON BAKLİYATTA YÜZDE 31,1 DÜŞÜŞE NEDEN OLDU

Nisan 2025’te hava sıcaklıklarının eksi 15’lere kadar düşmesiyle ülkemizin birçok bölgesinde zirai don olayı yaşandığını ve bitkisel üretimde büyük zarara yol açtığını kaydeden Sarıbal, “Yaşanan zirai don diğer tüm ürünler gibi bakliyatta da yüzde 31,1 düşüşe neden olmuştur. Önceki yıla göre üretimdeki gerileme yüzde 58,2 ile en fazla yeşil mercimekte görülmüş, onu kırmızı mercimek yüzde 43,2 ile, nohut yüzde 29,3 ve yüzde 11,4 ile kuru fasulye izlemiştir. Üretimdeki azalmada yaşanan aşırı sıcaklar ve kuraklık da etkili olmuştur. Ayrıca TMO’nun alım fiyatı açıklamaması nedeniyle bakliyat ekim azanlarında daralma olduğu tahmin edilmektedir” dedi.

23 YILDA BAKLİYAT İTHALATINA 6,9 MİLYAR DOLAR

AK Parti döneminde toplam 6,9 milyar dolar karşılığı 9,9 milyon ton kuru bakliyat ithal edildiğini, son 5 yılda ithal edilen 4,2 milyon ton bakliyatın yüzde 61’inin mercimek, yüzde 31’sinin bezelye, yüzde 4’ünün nohut ve yüzde 2’sinin kuru fasulye olduğunu belirten Sarıbal, “Üretim maliyetlerini düşürmek amacıyla mazot, gübre, ilaç ve tohum gibi temel girdilerin fiyatları istikrarlı bir şekilde denetlenmelidir. Destekleme politikaları, üretimi teşvik eden, adil, yönlendirici ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulmalıdır. TMO üreticinin maliyet fiyatları ve enflasyon artışlarını dikkate alarak alım fiyatı açıklamalıdır. Yerel bakliyat türlerinin korunması ve geliştirilmesi için çalışmalar artırılmalıdır. Hastalık ve zararlılara karşı dayanıklı, yüksek verimli, makineli hasada uygun ve hem iç hem dış pazarın taleplerine cevap verebilen yeni çeşitler geliştirilmelidir. Nadas Alanlarının Daraltılması Projesi yeniden hayata geçirilerek bakliyat ekim alanları genişletilmelidir. Çiftçinin ürününü değerinde satın alacak ve pazarlamasını sağlayacak müdahale kurumları oluşturmalıdır” diye konuştu.