Kırmızı Et Üretimi Azaldı, Süt Üretimi Arttı! Kırmızı Et Üretimi Azaldı, Süt Üretimi Arttı!

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Türkiye’nin farklı illerinde süt inekçiliği yapan üreticilerle bir araya gelerek, çiğ süt sektöründeki derinleşen kriz hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gürer, artan yem ve ahır maliyetleri karşısında sabit kalan süt fiyatlarının, üreticiyi her geçen gün daha fazla çıkmaza sürüklediğini vurgulayarak, “Süt üreticisinin durumu vahim. Süt üretimi düşüyor, üretici destek bekliyor,” dedi.

“USK fiyatı sahada uygulanmıyor, üretici zararda”

Ulusal Süt Konseyi’nin 17 lira 15 kuruş olarak belirlediği çiğ süt fiyatının birçok bölgede karşılık bulmadığını ifade eden Gürer, “Niğde’de 12-14 lira, Konya’da 15 lira, bazı bölgelerde ise 11 liraya kadar düşen fiyatlarla üretici zararına çalışıyor. Üreticinin kazandığı para yem giderine dahi yetmiyor. 50 kiloluk süt yeminin torbası 700 lirayı geçmiş durumda. Maliyetlerin %70’ini oluşturan yem fiyatları sürekli artarken, süt fiyatları sabit kalıyor. Üretici hayvanını satıyor, sektörden çekiliyor,” sözleriyle tabloyu özetledi.

“Sütü rafta 3’e katlıyor, üreticide su kadar değeri yok”

Süt üretiminin düştüğüne dikkat çeken Gürer, üretici ile tüketici fiyatı arasındaki uçuruma da değinerek, “Üreticide süt su kadar değersiz, rafta ise üç katı fiyatına satılıyor. Aracılar kazanıyor, sanayici kazanıyor, üretici her geçen gün daha da kaybediyor,” dedi.

“Fransa bizden az hayvanla daha çok süt üretiyor”

Hayvansal üretimde verim sorununun da altını çizen Gürer, “Fransa, Türkiye’nin yarısı kadar süt ineğine sahip ancak bizden daha fazla süt üretiyor. Bunun sebebi, doğru politikalar, yerli ırklara yatırım ve verimlilik odaklı üretimdir. Bizde ise 10 milyon büyükbaşın önemli kısmı ithal, kendi yerli ırklarımız kaybolmak üzere” dedi.

Üretici çığlık atıyor: ‘400 hayvandan 100’e düştüm’

CHP’li Gürer’in ziyaret ettiği üreticiler arasında yer alan Konya’daki çiftçi Bilgin Üstündağ, yaşadıkları ekonomik darboğazı şu sözlerle dile getirdi:

“4-5 yıl önce 300’e yakın hayvanım vardı. Bugün sayıyı 100’e düşürdüm. Zarar ediyoruz, artık sadece işletme boş kalmasın diye uğraşıyoruz. Arpaya, yeme destek veriliyor ama fiyatlar çok yüksek. Mazot, yem, işçilik her şey katlandı. Devlet daha fazla sübvansiyon vermezse bu işi sürdüremeyeceğiz.”

“İthalata milyar dolarlar gitti, çözüm olmadı”

Türkiye’nin hayvancılık politikasını da eleştiren Gürer, 2010 yılından bu yana 10 milyon baş hayvan ithalatı yapıldığını, bu süreçte yurt dışına yaklaşık 11 milyar dolar ödeme yapıldığını hatırlattı. “Son üç yılda 1,5 milyon baş sığır ithalatı için 2,4 milyar dolar ödendi. Ancak ne et üretimi arttı ne hayvan sayısı. 2023-2024 arasında sığır kesimi 733 bin baş azaldı. Et üretiminde 187 bin ton kayıp yaşandı. Küçük aile işletmeleri sektörden çekiliyor” dedi.

“Süt üretimi düşüyor, kriz büyüyor”

Gürer, süt üretiminin sürdürülebilirliğinin ciddi tehdit altında olduğunu belirterek, “Hayvancılığı sürdürebilmek için üreticiye gerçek anlamda destek verilmesi gerekiyor. Bugün çiğ sütün gerçek maliyeti 20-22 lira aralığında. Üretici kendi emeğini hesaba katmadan üretim yapıyor. Bu koşullar altında üreticinin üretmeye devam etmesi mucize,” dedi.

“Çözüm destek ve yerli üretime dönüşte”

Üreticilerin en büyük taleplerinin yem, mazot ve ahır giderleri için doğrudan destek olduğunu vurgulayan Gürer, “Hayvancılıkla geçinen insanlar 24 saat bu işin başında. Üretici kazanmadan, bu sektör ayakta kalmaz. Fabrikalar karından taviz vermezken üretici iflasa sürükleniyor. Üreticinin bırakması demek, Türkiye’nin gıda güvenliğinin tehdit altına girmesi demek,” diyerek çözüm için gerçekçi ve üretici odaklı destek politikalarının hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.