Bu yıl 37. si gerçekleşecek The Bodrum Cup Yelken yarışlarının bir Denizcilik Festivali’ne dönüşmesine şahitlik ettik.
Gelenek ile teknolojinin birleşmesinin ortaya çıkardığı bu vizyon, uluslararası bir seviyeye ulaşarak Türkiye’nin denizcilik alanında ki en büyük tanıtım noktalarından biri oldu.
1989’dan bu yana, her yıl Ekim ayının 3. haftasında, adeta bir bayram sevinciyle karşılanan Bodrum Cup, ahşap yelkenli tekneler yarışı olarak başlamıştı.
Bu etkinlik ERA yelken kulübü ve sahibi Erman Aras tarafından deniz meraklılarına, geleneksel yatları ve bu alana ilgi duyan denizcileri bir araya getirerek yelken yarışı kültürünü teşvik etmeyi sürdürüyor.
Bu yıl, 20 Ekim’de başlayacak olan yarışın etapları Yalıkavak – Leros – Bodrum arasında gerçekleşerek 25 Ekim’de son bulacak.
The Bodrum Cup’ı özel yapan durum, sadece bir etkinlik olmasından ibaret değil. Ülke çapında denizciliğe yaptığı katkıları ve geliştirdiği fikirleri, kurucusu Erman Aras’tan dinleyelim.
The Bodrum Cup’ın hikayesi
SORU: Bodrum Cup 37. yılına geldi. Bodrum Cup sadece yelken yarışlarıyla kalmadı. Bir Akdeniz Festivali haline dönüştü. Yarışları neden Sarı Yaz denilen bir dönemde yapıyorsunuz?
ARAS: “Başa dönersek 37 yıl önce, ‘Bodrum Cup'u Ekim ayında yapacağız’ dediğimiz zaman, başta tekne sahipleri olmak üzere herkes isyan etti. Çünkü, o zaman hayatımızda İzmir Fuarı vardı.
Bütün aileler Eylül ayında, bütün bir yıl heyecanla bekledikleri İzmir Fuarı’na giderdi. Babam da çiftçi olduğu için, tarımdaki yenilikleri görmek üzere İzmir Fuarı’nı beklerdi. Oradaki ülke pavyonlarında yeni makineleri görür, yeni traktörleri görür, tarımla ilgili yenilikleri öğrenirdi. Biz de çocuklar olarak fuarda eğlenirdik.
Tekneciler de bu nedenle Bodrum Cup’ın Eylül ayında yapılmasına itiraz etti:
“Arkadaş biz Eylül ayında teknelerimizi karaya çekiyoruz. Sezon bitti. Biz hep beraber İzmir Fuarı’na gidiyoruz. Ekim ayında bunu nereden çıkardın? “
Biz de dedik ki;
“Bak, Ekim ayının devreye girmesi gerekiyor. Bize rüzgâr lazım, fırtına lazım. Bu teknelerin yelken performansını tam göstermek için yüksek rüzgâra ihtiyacı var. Ekim ayının üçüncü haftası rüzgarların tam yıldönümü. Bu nedenle tam bizim haftamız. Sezonu da birleştirmiş oluyoruz.
Başta önyargıyla yaklaşmış olsalar da tekneciler, ilk yıldan sonra bu düşüncemizi çok sevdi. Böylece yatların, yelkenle gidebileceğinin ispatını da yapmış olduk.
Zaten bir yatın yelkeni varsa, yelkenle de gider. Ama maalesef eski balıkçı ve süngerciler yaşlandıkça sektörden çekildi. Yeni nesil de yelkene ilgisini kaybettiği için geldiğimiz noktada sadece motorla giden teknelere dönüştük.
Bunu çözebilmek için Bodrum Cup’ı başlatmıştım.
İstanbul Yelken Kulübü ile İstanbul'daki diğer yelken Kulüplerindeki dostlarımızı Bodrum’a davet ettik. Bizim guletlerin içerisine birer birer koyduk. Onlar guleti tanımıyorlar. Bizimkiler de yelken de iyi değiller. Karşılıklı olarak bilgiler paylaşıldı, bir sinerji oluşturuldu, genç nesil de heveslenmeye başladı. Yıllar içerisinde onlar guleti, bizimkiler de yelkeni çok iyi kullanır duruma geldi.”
Bodrum Cup’ın Mühendisliğe de katkısı oldu.
“İlk yıllarda, tersanelerdeki tekne yapım ustalarını, Bodrum Cup'a getiremiyorduk. Adam, ‘benim ne işim var’ diyordu. Biz de ‘ya ustam bak. Çok güzel tekne yapıyorsun. Ama teknenin performansı düşük’ diyoruz. ‘Hayır, benim teknem yelkene çok güzel gider’ diye ısrar ediyor.
Tamam, çok güzel gider. Ama nasıl gidiyor? Sen şimdi tek başınasın açıyorsun yelkenleri gidiyor gibi görüyorsun. Bir şamandıra attığın zaman gitmiyor, kayıyor.
Bunu anlatmakta çok zorlandık;
Gitmiyor senin tekne dedik. Çünkü niye? Direkleri ona göre yerine koymamışsın. Yelkenlerin boyları, direklerin boyları hepsi bir matematik hesabı. Seninkinde hiç birisi yok.
Baktığın zaman, çok güzel tekne yapıyor. Her şey güzel ama mühendislik eksik. Bu yüzden şamandıraya en kısa yoldan gitmesi gerekirken, gitmiyor, kayıyor.
Ustalardan hiçbiri bunu kabul etmedi tabii ki. Ta ki kendi yarışta, gözleriyle görene kadar.
Tekne en önde ama yanlış yöne gidiyor. Bütün bunların farkına vardıktan sonra mühendis kullanmak zorunda olduğuna ikna ettik. “
Yatçılığa en büyük katkımın burası olduğunu düşünürüm.
“Turizme katkısı ise biz Turizme göre tekneyi yapıyorduk. Kabinleri önceden yerleştirip, boş kalan yerlere de direkleri koyuyorduk.
Bodrum Cup, bu işin böyle olmadığını net olarak ortaya koydu.
Önce tekneyi, kabuğunu yapıp, direklerin nerede olması gerektiğini belirleyip o yerleri ayıracaksın. Kabinleri, sonra dağıtacaksın tekneye.
Mühendislik işin içine girince, bu sefer de yelken alanları yetmemeye başladı. Çünkü uzun direk kullanılmadığı için boyları hep kısa. Direklerin uzamasıyla bu sefer, direkleri taşıyan bütün bağlantıların güçlendirilmesi gerekiyordu. Adım adım performansı artan, değeri yükselmiş Avrupa’da satılabilir tekne üretmiş olduk. “
Bodrum Cup, gelebileceği en güzel yerde
SORU: 37 yıl sonra The Bodrum Cup’ın geldiği noktadan memnun musunuz?
ARAS: “Ulaşabileceğimiz en güzel noktalardan birine ulaştık bu sene. Bodrum Cup’ın 37. yılında, Birleşmiş Milletler’in Fransa’nın Cannes şehrindeki organizasyonuna konuşmacı olarak davet edildik. Konferansta konuşmacılar kim? American Cup var. Ardından Bodrum Cup'a söz verilmiş.
Diğerleri arkada.
STS Bodrum, bizim bayrak gemimiz. STS Bodrum'la Cannes’da, Birleşmiş Milletler'in filosuyla resmi geçide katıldık. Bize artık oralarda zaman ayrılıyor. Ayrıca ‘siz bu işi nasıl çözdünüz, nasıl gençleştirdiniz, gençleri bu işin içine nasıl dahil ettiniz, bize anlatır mısınız’ diyorlarsa daha ne isteriz?
Bu, gerçekten ülkemiz adına duyabileceğimiz büyük bir gurur. Bodrum Cup'ın da gelebileceği en güzel yer. “
Biz, Yunanistan’la birlikte bu denizleri paylaşmaktan mutluyuz
SORU: The Bodrum Cup bazı yıllar Yunan adalarını da organizasyona dahil etti. Bu yıl da yine parkurda bir Yunan adası var mı?
ARAS: “Bütün olarak baktığımız zaman, Yunan adaları da Mavi Yolculuğun bir parçası. Biz, geride bıraktığımız yıllarda, Yunan adalarını da Bodrum Cup parkuruna kattık. Bu yıl da düşüncemiz yine Leros Adası’na gidebilmek.
Halklar arasında bizim bir sıkıntımız yok. Biz, birlikte bu denizleri paylaşmaktan mutluyuz. O yüzden her yıl sezon sonu yaptığımız Bodrum Cup'ı bir Yunan adasında giderek, birlikte kutlamak istiyoruz.
Dünyadaki bu politik sıkıntılara, bir mesaj vermek anlamında biz, “dostluk kazansın” istiyoruz. Onları da yine geçmiş yıllarda olduğu gibi, Bodrum Cup’ın içine dahil ederek, bu güzel etkinliği birlikte kutlayalım istiyoruz.”
Bodrum Cup’ta, aile gibi olduk
“Bodrum Cup’a aynı zamanda ‘bir sezon sonu etkinliği ve önümüzdeki sezonun hazırlığı’ diye de bakabiliriz. Mürettebatsınız, yaz telaşında herkes, para kazanma derdinde. Bütün yaz teknelerde çalışıyorsunuz, ailenizden uzaksınız, dışarıdasınız. Sezon sonunda Bodrum Cup’ta bir araya gelerek bir nefes alma alanınız oluyor. Kendinize ayrılmış bir zaman diliminde, sevdiklerinizle kendi teknenizde vakit geçirme fırsatınız oluyor.
Bodrum Cup’ta, aile gibi olduk.
37 yıldan bu yana, bir araya geldiğiniz zaman, tüm dünyada barış mesajları veren fotoğraflar ortaya çıkıyor. Denizle, çok güzel birliktelik yaratıyorsunuz.
Ülkemiz hakikaten güzel.
Bu birlikteliğin ana amaçlarından biri de Denizler. Denizler, her gün kirleniyor. Bodrum Cup'ın misyonlarından biri de genç nesile denizlerin değerini ve kullanımını öğretmek. Onların denizlere sahip çıkmasını istiyoruz. Denizlerin kirletilmemesini yaşayarak göstermeye çalışıyoruz. Yelken ise zaten orada en büyük figürümüz.
Herhangi bir kirlenmeye sebep olmadan, doğanın kendi güçlerini kullanarak, çok güzel seyahatlerin yapılabileceğini gösteriyoruz.”
Türkiye'yi temsil ediyoruz
SORU: Geçtiğimiz yıllarda Selanik’e gittiniz
ARAS: “Türkiye'nin 100. yılı kutlamalarıydı. Bize denk geldi, biz bunu yaşayabildik.
100. yılda Bodrum Cup olarak, Bodrum'un guletlerini Atatürk'ün doğduğu Selanik’e götürdük. Gittik, Ata’mıza orada teşekkür ettik.
Oradan Çanakkale'ye geldik. Orada yatan bu vatanı kurtaran binlerce şehidimize, dualarımızı yaptık.
Ve oradan da Atatürk'ün gözünü yumduğu Dolmabahçe'nin önünde Bodrum guletleriyle çok güzelde bir saygı duruşunda bulunduk.
Yani, Türkiye'yi temsil ediyoruz. Bundan daha güzel bir şey de olamaz. Bodrum Cup, bundan daha fazla bir şey de yapamaz zaten.
Bodrum Cup Uluslararası Bir Elçi oldu.
En azından Bakanlığımız Bodrum Cup’ı bütün tanıtım araçlarında kullanıyor. Bundan daha büyük bir zevk olamaz. O yüzden gelebildiğimiz noktadayız. Bence denizde yapabileceğimiz her şey yapıldı. “
Pruvanız neta, dümeniniz viya, rüzgârınız kolayına olsun