Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan, birbirini tamamlayan iki güzel adım geldi. İlk olarak, Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelikle, bundan sonra planlı üretim yapılacağı sektöre duyuruldu. İkinci önemli adım ise, planlı üretimin temeli olan tarımsal envanterin güncellenmesi için sayım yapılması konusunda TÜİK'le işbirliği kararı alınmış olmasıdır.

1-Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelik

Resmi gazetenin 14 Eylül 2023 Perşembe gün 32309 sayılı sayısında Tarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelik yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yıllardır söylene gelen planlı bir üretimin olmadığı, Bakanlığın hangi ürünün ne kadar alanda üretiminin yapıldığını ve ne kadar üretim olacağını bilmediği eleştirileri yapıla gelmekteydi. Bazı ürünlerin fazla miktarda üretildiğinde üreticinin para kazanamadığı, ürünlerin çöpe gittiği, az üretildiğinde ise, aşırı yüksek fiyatların oluşmasının en önemli sebebinin plansız üretim olduğu yazılıp, çizilmekte ve söylenmekteydi.

Bakanlık önemli bir adım atarak yönetmeliği yayımladı. Yönetmeliğin amacının, tarımsal üretimin planlamasına yönelik usul ve esasları düzenlemek olduğu ve bitkisel üretim, hayvansal üretim ve su ürünleri üretiminde tarım havzası veya işletme bazında üretimin planlanmasına esas iş ve işlemleri kapsadığı belirtilmiştir. Bu Yönetmelikte anılan tarımsal üretimin planlanması uygulamalarının, Bakanlığın ilgili merkez ve taşra teşkilatları ile Kurul, teknik komiteler, il/ilçe tahkim komisyonları, il/ilçe keşif komisyonları ve il/ilçe tespit komisyonları tarafından yürütüleceği öngörülmüştür.

Üreticilerin ve sektörün aşağıdakine benzer konulardaki uygulamanın detaylarının zaman içerisinde daha açık hale getirilmesi ve bilgilendirilmesi beklentisi olduğu görülüyor;

-Çiftçi müracaatları alındıktan sonra ilçe ve illerdeki planlamaların merkeze iletilmesi ve burada ülke icmalinin yapılması şeklinde mi olacağı yoksa merkezden ülkesel düzeyde ve ürün bazlı planlamalar göre her bölge, her il ve her ilçe için üretim miktarı hedefleri verilerek müracaat eden çiftçilerin taleplerinin il ve ilçedeki komisyonlarca kota şeklinde mi dağıtılacağı konusunun daha da netleştirilmesi,

-Çiftçinin müracaatı sürecinde o yöre için öngörülen toplam üretim miktarının dağıtımında; her ürün için verilecek üretim izninde hangi kriterlerin uygulanacağı konusu; Yani,  aynı ilçe ya da havzadaki çiftçilerden kimlere ve neye göre müracaatının tamamı düzeyinde, kimlere azaltılmış miktarlar üzerinden ve kimlere de ret verileceği konusunda somut kriterlerin ne olacağı,

-Komisyonlardan izin alan ve planlı üretim yapacak üreticiye, girdi temininde ilave tedbirler ve kolaylıklar sağlanıp sağlanmayacağı,

-Bu üreticiler için, ürün pazarlamada fiyat istikrarı ve öngörülebilirlikle ilgili hangi tedbirlerin uygulanacağı,

-Planlı üretim kapsamındaki ürünler için, ithalata karşı koruma politikaları uygulanıp uygulanmayacağı,

Bu masum bilgi talepleri yanında, Bakanlığın bu yönetmelikle,  Ülkemizin stratejik ürünlerinin üretilmesini baskılayacak, azaltılmasına neden olabilecek bir yol açabileceğine dair daha ileri komplo teorilerini de gündeme getirenler olsa da uygulamanın detayları netleştikçe bu kaygılar, bulutlar, endişeler ortadan kalkacaktır.

2-Genel Tarım Sayımı Yapılması

Tarım alanında yapılan planlamalarda verilerin, kayıtların doğru ve güvenilirliği konusu gündemine gelir ve tarımsal veriler güncel olmadığı gerekçesiyle planlamaların, projelerin, projeksiyonların, hatta desteklerin başarılı olamayacağı, amacına ulaşamayacağı tartışmalarına ve iddialarına malzeme edilmekteydi. En son 2001'de tarım sayımının yapılmış olması bu iddiaları temelini oluşturmaktaydı.

Yapılan açıklamaya göre; Tarım sayımı için ilk adım atıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı ile TÜİK arasında genel tarım sayımı yapılmasına ilişkin protokol imzalandı. Bu çok önemli bir gelişmedir. Bu şekilde, tarımda planlı üretim modeline geçişin ve planın başarısı için en önemli adımlarından birisi de atılmış oldu.

Tarım sayımlarında o döneme ait bilgiler ve verilerin elde edilmesini sağlanır. Ancak, yıllar içerisinde olacak değişikliklerin izlenmesi, kaydedilmesi ve verilerin güncellenmesi de gerekir. Tarım sayımı ihtiyacının doğmasının en önemli nedenleri arasında mevcut kayıt sistemlerinin bu güncellemeyi istenen doğrulukta sağlayamıyor olması da bulunmaktadır. Tarım sayımından sonra mevcut kayıt sistemlerinde, bunlarla ilgili mevzuatta ve uygulamalardaki düzenlemelerle verilerin güncelliğini sağlayacak şekilde revize edilmesinin de gündeme geleceği görülüyor.

Uygulama konusunda çiftçiler ve sektörün açıklama ihtiyacı gördüğü alanlar konusunda spekülatif açıklamalara itibar etmemek gerekir. Bu konularda mutlaka detaylı bilgilendirme yapılacaktır. Özellikle, yürürlük tarihi 14 Eylül 2023 olan yönetmeliğin, tarım sayımı yapılmadan ya da yapılana kadar nasıl uygulanacağı konusunda bir bilgilendirme de yararlı olacaktır.

Birbirini tamamlayacak olan bu önemli adımların çiftçiler başta olmak üzere, tarım sektörümüze ve ülkemize hayırlı olmasını dilerim.