Türkiye özellikle 2018’den bu yana uygulanan irrasyonel ekonomik politikalar yüzünden, tarihinde görülmemiş bir ekonomik kriz yaşıyor.

Mehmet Çatakçı 

O günden bu yana cumhurbaşkanından bakanlara ve AK Parti’nin en yetkili ağızları sistematik bir şekilde, bir sonraki yılı işaret ederek “Ekonomimiz uçuşa geçiyor, Avrupa’da raflar boş ama Almanya bizi kıskanıyor” hikayeleri anlatmaya devam ediyorlar.

Ama ne hikmetse gelişmiş dünyada işler tıkırında giderken, biz her geçen gün istikrarlı bir şekilde fukaralık liginde bir alt basamağa inmeye devam ediyoruz. Alt gelir gruplarının ekonomiden aldıkları pay küçülüyor, emeklilerimize ‘açlık sınırı’nda bile maaş veremiyoruz.

Mehmet Şimşek’le rasyonel politikalara dönüş elbette pozitif bir başlangıç ama bu ‘dar koridor’dan çıkış hiç de kolay olmayacak. Zira bu ülkenin, pastayı büyütmeden sadece popülizmin yalancı baharıyla kitlelere sunulan nimetleri karşılayacak ne bir kaynak var ne de umut…

Hatırlayalım 2023 Mayıs seçimleri öncesinde emeklilerin gönlüne girebilmek için mevcut emeklilerin üzerine, hiçbir plan ve program yapılmadan 2.5 milyon EYT’li ilave edilerek emeklilik sistemi altından kalkılması zor bir durumla karşı karşıya bırakılmış oldu. Evet popülizm seçim kazandırdı ama emekliler şimdi en azından ‘açlık sınırı’nda bir maaş bekliyor.

Ancak koma hali yaşayan ekonominin, emeklilerin taleplerini karşılayacak takati de kaynağı da yok. Nitekim Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yine bir seçim arafesinde, “Emekli maaşlarına 7 bin TL eklemek demek bütçeden yaklaşık 1,4 trilyon liralık, 10 bin TL eklemek demek 1,9 trilyon liralık kaynağı buraya aktarmaktır. “Çalışalım, üretelim, sermaye biriktirelim, sonra bölüşelim” diyerek emeklilere verecek paramızın olmadığını çok net bir şekilde ifade etti.

Kuşkusuz Türkiye’nin bugün itibariyle acı reçetelerle bile içinden çıkılamaz bir noktaya gelmesinin sorumlusu bu iktidardır. Aslında fantastik ekonomi politikalarıyla, sadece seçim kazanmaya endeksli popülist uygulamalarla memleketin böyle bir karanlık tünele gireceğini bu ülkede yaşayan herkes biliyordu. Ve tabii ki Cumhurbaşkanı Erdoğan da biliyordu ama seçim kazanma meselesini asla göz ardı edemezdi.

SAĞLIK BAKANLIĞI VE TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI YETKİLİLERİ UYUYOR MU?

Evet sevgili okurlarım, koca koca profesör ve ünlü isimler bitkisel olduğunu iddia ettikleri bazı ürünleri bazı hastalıklara iyi geliyor diye bütün sosyal medyada reklamını yaparak satıyorlar.

Avrupa'da ve Türkiye'de tanınmış bir Entokrin uzmanı Prof Dr.İlhan Yetkin ile konuştuk bu komediyi,

İlhan hoca bu tür ilaç yerine satılan hapların bilimsel yönü, verisi kanıtı olmayan karışımlar olduğunu belirtiyor.

Sadece ticari amaçlı yapıldığını söylüyor.Bu ülkenin bilimden uzaklaştıkça böye şeylerin daha da artacağını İlhan hoca söylüyor.

Peki bu bitkisel hap olduğunu belirten,ve hiç bir ispatı olmayan koca koca prefösürlerin reklamını yaptığı bu bitkisel ilaçalara Sağlık Bakanlığı ve Tarım Orman Bakanlığı nasıl izin veriyor anlamak mümkün değil.

Beyler bu halkın sağlığı bu kadar mı ucuz? Nerdesinsiz sosyal medya da bu ilaçların satışı nasıl yapılıyor?

Eczaneleri kutluyorum. Bu tür hapları veya ilaçları satmıyorlar. Bunlar hep sosyal medyadan internet üzerinden satılıyor.

Yetkilileri göreve davet ediyorum. Bu halkın sağlığı ile oynatmayın.